bakýþýrken can cana
sýcak mý sýcak
bol köpüklü kahve döküldü
gözlerindeki fincana;
sevgi tüttü buram buram
dokunmak yasaktý sana
sevmek seni bana haram...
yasak elmanýn dalýndan
sarktý üstüme bir yýlan
en gereksiz engerekler
çöreklendi tepeme
þehvetin en yakýcý zehri
bal kývamýnda aktý dilinden...
yýllar geçti
takýlýp kaldým aðlarýnda o gecenin,
ardýmýzda býraktýk o uzak þehri
hâlâ uðraþýndayým
çözülmeyen bilmecenin...
caným benim
sen yürekliydin, yiðittin
sözünün eriydin;
umduðumdan daha da mert çýktýn
körpecik gonca gül iken
ihtiyar bir delikanlýyý yýktýn...
biliyorum sevdin beni
büyüyünce anlarsýn eminim
bedenen senin olmasam da
kâlben seninim...
ne söylesem boþuna
deli deli söyletip beni
yeni dertler açma baþýna;
güneþten kaçar gibi kaçtým senden
geceler boyu ay yüzünde kaldým
yýldýzlar içinde gözlerine daldým
kurtulamadým gölgenden...
yüreðimde vol/kanlar patladý
gülle kavruldum, külle savruldum
alevler yaðdý üstüme...
...
iki harfte iki çengel
kâlbimden gitmene engel
ben yanýna varamýyom
gelebilir isen sen gel!
kâlbimde dikili gonca
içinde çakýlý kanca
damarýmdan akan kanca
dön gel gülüm bana dön gel!
bir bilmece miydi gece
karþýmda ay yüzlü ece
düþmez dilimden dört hece
þen gel gülüm bana þen gel!
dokunmadan vurulmuþum
aþk odunda kavrulmuþum
tayfunlarla savrulmuþum
sen gel gülüm bana sen gel!
Þaban AKTAÞ
26.07.2014