kim bile bilir ki gerçeğin derinliğini…

bak nîgâr’ýn duruyor
iþte bak duvarda nah tam da karþýmda
sanki de hakikatmiþ gibi
parlak bir yýldýz gibi geldin de içimi bir hoþ ettin
birde intizarýn varlýðý içi yakmasa da biraz ferahlýyalým
nâr-ý sevdânýn içinde hep birlikte
durmadan seninle hep yanýþta kavrulalým

firakýn pörsümüþ yüzü kahrolsun düþmesin yüreðime
ezhâr bahçeleri koku üretirken gönüllere
bilirim dil yarasýnýn yaptýðý týmarý ve verdiði yemi
tahassür çölünde mecnun gezdirir Kays-ý
zamanýný bekleriz de
ve lakin hicranlar kývranmanýn eþiðinde

heba olmuþ veya olacak
tüm duygular kaynarken kazanýn da
es bâd-ý sabâ es gönül kökten yanýyor
gönlü çalanýn þavký da nerde
neden ki hiç görünüp de gönlü serinletmiyor
yetiþ ey aþký dil-i þahýn demi
zîþan bir vaziyette gömüyorlar bu bedeni

söyle de her bir þeyler
ayan beyan hemen çýkýversin karþýma
Güher gibi deðerim iþlensin þuh gergefinde
ve aþkýn pýrýltýsý vursun o mavimsi gözlerine
bitsin artýk bu acý ile intizar
nâr-ý sevdâ içinde gel de dört dönelim yar
býrak artýk þu ayrýlýðýn lafýný dön artýk kendi özüne
aðzýný kirletiverme can bilebile
tahassür içinde ne gezeriz ki biz seninle

gamze gibi yanaða yapýþmak varken
gel tüm gönülleri cavlak edelim doðallýða yine
kâhkeþan yoluna sapýp da
kurtuluverelim þu karanlýk tünellerden
odamýzýn içinde dönelim gönül gönül’e yine
biz gök yüzüne doðru huþu içinde
ay ýþýðýný temaþa etmek varken içimizden
dergâh kuralým tüm gönüllere Hakk-ý sultan için
haydi Uhrevi aþka doðru yelken açalým da
girelim Lâhuti adaletin boyunduruðuna ferman için…








(06.08.2014) AZAP…










Sosyal Medyada Paylaşın: