ben susunca her þey gürültüyle akýp giden bir nehir ben susunca, kimsenin konuþmayý bilmediði bir dil bir çalkantý boþluk hissinin ben susunca sözcükler anlamýný yitirir ben Ýsa dan önce hiçbir kayda geçmemiþ havari çürükler içinde filizlenmiþ bin geceden bin sabaha kuþlar uçuran sezgi sizin de bildiðiniz
ben susunca titreyiþi baþlar göklerin ve yerin aðzýnýzda su perilerinin içinizden bir ateþ çemberi yutaðýnýza doðru evrilir ben susunca avuçlarýnda izdiham bin okçu yayýndan gerilir siz konuþursunuz göksel aynasýnda evrenin çýldýrtan bir yalnýzlýk içinde ama serin, ama tamamen sermestim
þarkým ben davudî sesle aðýt yakarým taze gelinler ve oðullar için dönmeyen
susmalarýn ustasýyým ben köklerin içindeki dermaný bilirim koca ordular geçer sessizliðimde büyük büyük baðýrýþlar bereketli rahmim, kutsal düþüncem þarkým ben sisler içindeyken peri masalýna düþmüþ gibi gülümseyen
sýrtýmda durmaksýzýn ýþýldayan bir hançer
...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nevin subaşı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.