By lâl
Bir neslin sonbaharı
By lâl

Bir neslin sonbaharı


Bir neslin sonbaharı



Bizim büyüdüğümüz şehirde deniz yoktu
Ve biz daha küçükken vermiştik sözümüzü
Bir yudum yakamoz içebilmek adına


Kışın sert geçtiğini sobanın ısıtmadığı zamanlarda anlardık
Kerpiç duvarların yalıtımlı olduğunu sonralardan öğrendik
Ve öğrendikten sonra aradık durduk o eşsiz yapılarda beklenen sabahları
O sıva tutmayan masum yapının samanları arasında gizlenmiş huzur oysaki
Biz bunu sonradan öğrendik ve özledik…


Telaşlı oyunlara şahit olan çıkmaz sokaklara
Ve akşam ezanında biten oyunlara selam olsun
Biz eşsiz dönemin son yadigârları


Kapı önlerinde komşuyla muhabbette beklerdi yaşlı analar ölümü
İhtiyar amcaların ağır aksak adımlarına telaş katardı ezan
O vakitler evimizde ne varsa bir kısmının komşunun olduğunu bilirdik
Bize miras kılınmıştı dedelerimizden, ninelerimizden bu öğretiler
Biz bunu öğrenen ve özleyen son nesildik…


Her bahçede bir yaşlı ağaç
Ve ağaç altına serilen hasır ağırlardı
Muhabbet çayına misafir olanları…


Kırılan körpe ağaç dallarında yeşillenen göz haklarına dadanırdık
Kimisi kızardı ama bu kızmada ağaçta yeşerenin kıymetli olduğundan değil
Düşer de bir yerimizi acıtırdık diye olurdu
Oysa biz cimri yaftasını çoktan yapıştıran çocuklardık umursamazca
Biz bunu sonradan öğrendik ve özledik kızan amcaları da…


Gönüller yorgundu ve geçim sıkıntısı omuzlarında
Ona rağmen gülerdi yüzleri, zengindiler
Biz zenginlik kavramını sonradan öğrendik ve özledik zengin insanları…

...


Nerede kaldı
O mutlu nesil
O güzel insanlar
O huzur kokan ayazlar…



Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.