demedim bir daha çok geçmez havlamalar arasýnda Yan Efenin hep ayný ritmdeki sözde davul sesi bana ’gaz tenekesi’ gibi gelirdi düþünürdüm acaba neden döverlerdi
en çok Sarý Ali’nin uyandýrmasý zormuþ köyün dýþýndaki evinin yolu çamur olurmuþ yetmezmiþ gibi köpekler sýkýþtýrýyomuþ Yanefe yýllar sonra öðrenmiþ ki “-aslýnda bu gad(i)uðrayasýca kiþir Sarý Ýngiliz ilambayý yakar geri yatar meðrem oruç filene tutmazmýþ
"-uzun cami direk ister dayanmaya yürek ister benim karným tokdur amma arkadaþým börek ister"
Kara Haççanýn Alihsanýn ýrafýðý Çýrak kandili yanmayanlarý uyandýrýrlar ünneyerek kimbilir hangi “-abýla” neyle çomaçlayacak yarým ekmek içinde peynir, yýmýrta, hatta; katmer, börek olmadý ýsýtýlmýþ hakkaþlý çörek
þekerim mar ezilecek süzeklerden süzülecek uyan memet abem uyan çok yerim mar gezilecek”
Bizim evde davulcu beklenmez, babam kurar askerlik hatýrasý, Kütahya Çinisi duvar saatimizi çaldýðýnda uyanýrdýk, elimizde altýndan sýký sýký kavradýðýmýz peynirli çomacýmýz soðuk su aþýlanmýþ kekik çayýmýzý yudumlardýk neden sonra kalkýp, testilikten davulcuya bakardýk, günboyu görüp aldýrmadýðýmýz davulcunun “ramazan oðþamasý”ný marað eder, ne taraftaysa oraya yýðýlýr köþkün yýkýlmasýna hayýflanýr dama koþardýk
“Besmeleyle çýktým yola Selam verdim saða-sola A benim Þaban abeyim Orucun mubarek ola”
Ramazan Bereketi olacak ya, aklýna gelen, sofrada her zamanki bulguraþý, kuru erik hoþafýnýn yanýnda deri peyniri, gül ireçeli, kumpir aþýnda bir kaç bamya,
yer sofrasýnýn etrafýna dizilmiþ olurduk ve sýrtýmýzdaki örtülerle soðuktan korunurduk "ö(ð)lenneyin bi direk vurun" derdi dedem, ….. vururduk! agam a(ð)þamaca tutmuþ öyle derdi, günahý obalý onun boynuna aslý olduðunu sanmayon emme, bana ne! onun orucu on benimki öðlene gadar beþ öðleden sonra da tutarsam delikli para ikibuçuk guruþ
babam hep; "-ben Akyol’da ganadýndan yakaladým çýrpýndý emme goyvumadým" derdi bunun üzerine benim aklýmda oruç: semiz bir horozdu sanki tutamadýðým
“-evel-eveli, hinciki ðibi ne pangalar takvim veriyo, ne Salih Zeki, ne Saatli Maarif takvimleri var emme galkýlýyo, emme galkýlmayo hacýdan gelen biri dediydi biz bi ðün erken bayram ederimiþiyiz bunu duyunca Kabýþ Musa da bi ðün sonura bayram ederdi meðer Ýngiliz cavýrý bunara deyo ku “siz neyye Osmannýynan bayram ediyonuz” erken etseler olmaycak ya onar da bizden sonura ederlerimiþ Musaya laf annadana gadar göbeði çatladý getdi milletin hilale bakarlarýmýþ iþden-gayýtdan hilale-milale bakan-çeken, bizçileyin böðün hanký ðün bilen mi var
bi ðün dellal ünnemiþ, “-yarýn bayram” deye yolmadan geldigde öyle deyividiler ertesi ðün gedip de yolmayý bitirceðdik sözde yolma tarlasýnda (gecelemeye) ðalannar ertesi ðün çýkdýlar geldiler kuþluk vahtýnda da!; öyle “bayram” etdik
bayram dediðimde nerde hinciki ðibi akide þekeri lokum… mekke patlaðý nohut gavurasý yerine ðöre guru üzüm
yalan deði beylerin gonaklarýnda akide þekeri oludu da millet gapýlarýnda çizilidi gari görsen sonura lokum file olmaya baþladý bakma; hincikinnerin dönüp bakmadýklarýna”
“-hele bi ðün Çataldepe de yolma yoluyoz dal öðlenneyin köy bekçisi Hacý Mamýdýn Osman’mýyýdýn, kimidin gari bilmeyon Gýzýldepeden ünneyo çatlak borazan gibi bekçi dediðin, mýhtar dediðin bireþ yönet olmalý deði mi nekbetin ne dediði de anlaþýlmayo
“- Allah var ya “yonusa köyde bi mukat mý var” deye pirelendi herkeþ yangýn filen desek duman tütmeyo Söðütlüdekinner “-hökümet böðün bayram deyo” deye ünnediðini annamýþlar onnar Garaðuzdakýnnara onnar Apdal Deresindekinnere onnar Pýsýlý Bucaðýndakýnnara onar düzdekinnere, güneyidekinnere Çatal Depedekinnere derken habar annaþýldý da… ikindin geçeni de oldu köyde toplaþýldý orucu bozduk da goya bayram etdik.
kimileri güvenip de bozmamýþ bilenner sormuþlar da “bayram günü oruþ dutmak mekruh”umuþ deye obal vermiþ de
mehruh ne? bile mi bildik emin deðiliz de iþin aslý bayram mý etdik yonusa atmýþbirledik mi bilemedik gursaðýmýzdan geþmedi taam lokmasý mükellef bi zufraya da gurulmadýk ertesi ðün ederiz deyelek avýndýk o ðün de zabbahhdan ver elini yolma tarlasý sayký yaddan yabandan gelenimiz mi olcak
Allah mafaza kazasý-cezasý çoðu bayram etmektenise gene bekledi iftar vahtýný ne ðaldý hunun hurasýnda deye” “-o ðünner öyleydi iþdee”
“- aman deyen; getsin de gelmesin eskinki ðünner ne i(n)san yerine gonduk, ne çoban, ne ileþber ne yanaþma, ne ortakçý ne ya(ð)mýr yaðardý, ne ekin biter ne bit-pire ne hasdalýk geçer
gene de en eyi ðünner bu günner bi de o esgin ki gücümüz-guvatýmýz yerinde olsaydý ne varýdý gönül Allahdan baþga ne isder
de! hinci ne var de(ðil) mi? o ðünner getsin de gelmesin be ne var hincikinnere o zamannar “yýl yýldan onbir ðün evel geli(r)” delleridi öyleynen bilen bilidi iþi-ðücü bi yanna býrakacaðan hesabedecen kitabedecen de ne üsdüme ilazým “adam sen de”
elinen gelen düðün-bayram demiþ el dutuyosa dut, bozuyosa boz kefaret ödeyosa da öde o paþa gönlüyün bilcee iþ”
DÝPNOTLAR
kiþir: þekli bozuk çiçeðini yani dökmüþ kelek, sarýþýn, çirkince aþýrý sarý, yoðun benli sarýþýn. Kiþir: kýzýla kaçýk sarýsaçlý, havuç kafa (keþir:havuç) haçça: hatice ýrafýk :refik, refakatçý, yandaþ, yoldaþ, ahbap, arkadaþ çýrak: zenaat öðrenmek amacýyla ustanýn yanýnda yetiþen yardýmcý, çocuk, köyde “Çýrak” namýyla anýlan; (Topal Ismayýlýn Imýz) Ramazan avcý çomaç: dürüm, sýkma, yufka ekmeðin, arasýnda katýk (peynir, yeþil soðan vs.) konularak sarýlmýþ biçimi testilik: su kaplarýnýn konulduðu, akan suyun bir olukla dýþaya saptýrýldýðý yan tahta(tahta yaný)larla kapatýlmýþ iptidai kör balkon köþk : balkon, evin ana duvarlarýndan daha dýþarýya çýkýþ, görüþ alanýný geniþletmek adýna çýkýntý, havalýk, kumpir / gumpir: patates aðþamaca / akþamaca: akþama kadar bizçileyin: 1)bizim gibi, 2)bize göre, bizim tarafýmýzdan bakýldýðýnda. vaht / vahýt / vahit : vakit, zaman dal öðlen: güneþin en tepe noktasýnda olduðu zaman, öðle vakti, öðle üzeri yönet: uygun vukuat, olay, vaka goya : güya obal / vebal: günah altmýþbirlemek: orucun bozulmasý halinde bir gün kaza(bozulanýn yerine), altmýþ gün de ceza olarak oruç tutulacaðý anlamýnda taam: öðün, yemek, ziyafet, sayký: say ki, sanki
RESÝM ufukta çataltepe KARÞIDAKÝ BOZKIRIN ARDINDA CELEPTAÞ VE EYÜPLER KÖYLERÝ VAR bir de terkedilmiþ köy Göynücek
boztepenin en saðýndaki yol Alacainlerden baþlayýpköyden geçerek orta en saðdaki Kýzýlgedikden geçerek Yalvaçtaki Antiochea ya giden saint paola (SENPOL HIRÝSTÝYAN ) YÜRÜYÜÞ YOLUnun asýl baþlangýcý Antalya DEMREdedir.
bu resim Gölyeti-Mullapak tepesinden Çekilmiþ olup Davulluyu gösterir.. Aðaçlarýn üstü ile geçen yol Gökçealinin suyoludur.. YAZILI Çeþmeye iner.. Yazýlýkayadan sonra Analýkýzlý (sol ortadaki boz tepeciðinaltý.. o tepecik Yalvaç Müzezindeki KÜP ün çýktýðý yerdir.
Kýzýltepedeki yolun bitimi ile arkada Söðütlü Çeþme ilerisindeki dere de APDAL DERESÝdir.. üst tarad KARAGUZ, KARÞIDAKÝ BOZ ALAN GÜNEYüst taraftakþ yoðun çalýlýk ýn alt tarafý da GÖKÇEALÝDÝR..Karaguz!un üst tarafýda yangýn kulesinin olduðu KIRINBAÞI’dýrresimdeki sol üst köþe de ÇATALTEPE..
zümrüt yeþili için ÞÜKÜR
resim için Sn Nuri ÖZTÜRK’e teþekkür..
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.