o bir gün bir yerlerde
küçük bir çiçek tohumu gibi
rüzgarýn kucaðýndan düþüveren
ve düþtüðü toprakta yeþerip büyüyen
yalnýz aðaç
kimseler onu görmüyormuþ
ama yaþlý bir marangoz
o aðacýn kabuklarýndan
sihirli bir kumbara yapmýþ
sonra kumbaranýn içine
o güne kadar yaþadýðý
en unutulmaz anýlarýný
en büyük acýlarýný ve hayatýnýn
en güzel dakikalarýný koymuþ
yaþlý marangoz ölüm anýnýn
yaklaþtýðýný hissediyormuþ
her þeyin anlamlý olabileceði
son nefesinde kumbarayý açarak
içindeki hayatý azat etmiþ
ve o kadar güzelmiþ ki
kumbara açýlýr açýlmaz
dünyadaki her canlý
bir an için bile olsa
cenneti gördüðünü söylemiþ
o aðacýn gövdesi yalnýz ama dimdik
önünde uzanan koskaca yýllara
meydan okuyan nabýz sesi gibidir
o ateþ halkasýnda dans eder
ve bir silkinmeyle tüm zorluklarý yener