KARA SAPLI DÜNYAM
yalnýzdým çöl gibi durgun,
yorgun bir kaplandým karanlýklara sinmiþ
cehennem sýcaklarýna düþmeden önce.
mecnunluk deðildi elbet benim derdim
ya da yavrusunu kapmak ceylanýn
ekmek parasýydý böyle
beni gurbete çeken
mecnun eden
belimi büken…
yanýyordum diri diri
dýþarýda üþüyen ellerim
erim erim eriyordu altýnda yerin.
yerin iki yüzü vardýr bilirsiniz
biri üzeridir; üþütür ellerini
öbürü iki yüz metre altýdýr; yakar bedenini.
þimdi yerin altýnda simsiyah tozlar
aðzýma, burnuma, ciðerlerime dolarken
elim ayaðým, saçým gözüm
cayýr cayýr yanýyordu.
o anda ne Keremi kýnadým
ne de Kerem gibi Aslý’ma yandým
maden benim yataðýmýn öteki baþýnda
sevdamýn vazgeçilmez bir eþiydi
kömür gözlerimden akan
terime karýþmýþ grizu ateþiydi
sevdamý yakanlar utansýn
sevdamý yakanlar bana aðlamasýn
ferhat daðlarý deldi
külüngüyle nakýþ nakýþ iþledi daðlara aþkýný
yükseldi sevdasý göklere
sonra düþtü külüngü baþýna
elma Daðý mezar oldu Ferhat’a
karýþtý terine ölüm
ferhatlýk deðildi elbet benim derdim
ben yerin iki yüz metre altýnda
kara saplý kazmamla
kara tozlarýn arasýnda
can vermekteyim
dýþarýda üþüyen elim
yerin altýnda yanan baþým
eriyen gözüm
ve bayraða sarýlmýþ kömür bedenim
musalla taþýnda cemaati bekliyordu.
Mehmet Ali ELÇÝN
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mehmet Ali Elçin Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.