biliyor musun
-vitrinlerde hiç sergilenmemiþ bir gelinlik giyeceðim sana gelirken-
topraðýn elleri tutacak eteklerini...
...
ben böyle kelimelerden tünel kazmazdým gözlerine
baþ ucumda yakýp þiir lambasýný
harf harf yaðmazdým saçlarýna vakitli, vakitsiz
uykusuz bazen ki gözlerimde hep bir -sabahsýz mahmurluðu-
ve iki dizenin arasýna sýkýþtýrmazdým seni nasýl sevdiðimi
öðretmeseydi annem küçücük bir kýzken
-yalan söylemenin günah olduðunu-
belki özlemezdim seni
... cumartesiyi anýmsatmasaydý zil zurna geceler
ve öpüþmeseydi zehir gibi soðukla perdeler
unutabilirdim hatta
...saçlarý uzamýþlýðý olmasaydý sevdanýn
belki kýrýk kanatlarýndan güvercinlerin savrulmasa üzerime kuþpalazý
ellerim beceriksizliðini yenebilirdi
titremeyen bir usturayla
anlatmasaydý annem "seven bir kalbin iki kiþiye aitliðini"
ben seni yine severdim
...kapýlýp gözünün yaþýndaki o sele
bir ucunu yýldýzýn tuttuðu
bir ucunu topraðýn - o bembeyaz yoksul elbiseyle-
biliyorum
masaldaki kabaðýn at arabasýna dönüþmeyeceðini
kuþlarýn nedimeye
ve bilsem de
beni köþebaþýnda yeþil bir cenaze arabasýnýn beklediðini
-ölürdüm aðzýnýn içindeki düþler ülkesin(d)e-
ölürdüm...
de_soulmate