Elveda can sýzým Elveda!
Adýmlarýmdan kaçmanýn telaþý,
Ve incinen yüreðimin döktüðü gözyaþýyla yazýyorum bu satýrlarý sana
Bil ki giden geri gelmeyecek bir daha
Farkeder mi uzak ya da yakýn
Mesâfesi olur mu gidilen yolllarýn
Mýhlanmýþ gözlerinde bir ihanet bakýþýný sardýysa kollarýn...
O yüzden ben benden geçtim bugün
Kýrýldý kanatlarým, kendimde deðilim
Sen deðilim artýk , senin deðilim
Gitmeleri susturup ’yürü git’ desen bile
Hangi yol götürür sýzýmý dindirmelere..
Sormayacaðým ’neden yaptýn bunu bana neden’?
’Neydi bir resmin içinde bir aþký yok eden’?
Sormayacaðým
üstüme çöken bu kabusa hangi söz cevap olur ki zaten...
Ah ! Dilime düþen balým,
Yüzümü güldürmeyen yaným
Yaþarken nefessiz kalýr mý insan ?
Ya da her nefeste bin defa ölür mü insan ?
Uyuþur mu elleri,çekilir mi içi içinden
Üstelik en dayanýlmaz, en onulmaz biçimden..
Baharda ölmek çok zormuþ
Koparýlsa da yapraklarý seviyor -sevmiyor diye
Papatyalarýn da kalbi varmýþ meðer ...
Sana ’beni unutma ’ demeyeceðim
Unut ki her nefes alýþýnda yeniden hatýrla
Ve sil baþtan beni an bin bir kahýrla
An ki;
’Son kez’ dirileyim canýmýn kesildiði yerden ...
29 Nisan 2014
Arzu Karadoðan