yaðmur yaðýyor
kendini heba ediyor savunmasýz damlacýklar
kirli sevmelerin yüzüne vura vura
ve insanlýðý temizlemek uðruna, akýp gidiyor
camda yüzün beliriyor yaðmur ardýndan
yüzüm gibi ýslak
bir senfoni diðer odadan yükselen
alçak seviþmeleri anlatýrcasýna, hatýrlatýrcasýna durmadan..
birden telefon çalýyor kendini duyurmak istercesine
elim ayaðýma dolaþýyor o an
bir ses ‘’nasýlsýn’’ diyor kulaðýmdan içime nakýþ gibi
‘’iyi deðilim’’ dememe kalmadan..
‘’gidiyorum bu þehirden, veda için aradým’’ diyor
ki son kez sesini duyacaðýmý yüreðime saplarcasýna..
veda için..
dudaklarým kelimelere küsüyor sanki
çýkmýyor boðazýmdan aklýmdaki cümleler
kilit oluyor dilim, soðuyor tenim baþtan ayaða
‘’güle güle’’ diyebiliyorum ardýndan
kendime iyi bakmamý diliyor sonlandýrýrken vedasýný
oysa iyi bakmak için ona muhtaç benliðim
bilmiyor, dahasýný..
parmaklarým donuyor
oda buz kesiyor birden
yine yaðmur baþlýyor
ve
küsüyor dakikalar saatlere
saatler günlere
günler senelere..
çiçekler soluyor
deðiþmiyor hiç mevsimim
telefonda çalmýyor üstelik
kimse bana sen gibi
kendime iyi bakmamý dilemiyor..
bu þehir uðurluyor seni
baþka þehirlere , yaðmurlarla
yüzün camda beliriyor yine, puslu
ve ben öpüyorum ýslak þakaðýndan yaþlarla..