Sinema Önü
sinema önü kalabalýðý
çocuk muydum bilmiyorum
tabelasý kaðýttan yazlýk bir sinema
tek ve hür bileklerimde arzu
soyunup siyah beyaz geceye yaðacaktým
o yokuþ denizin ve gemilerin yokuþu
adalarýn tarçýn kokusu yükselip alçalan
bulutlar beyaz mýydý bilmiyorum
kuþkulu tanrýlar ve içimizde þehrin gürültüsü
yeni bir filme bakacaktýk
az öperse çok
çok öperse az gibi
bir sessizliði gömüyordum cebime
çok orman ve karanlýk bütün dallarýn parlayan elleri vardý
bir de sahnesi kýrmýzý perdeler
bilmiyorum hangi yalaný söylemiþtim
nerede bir arkadaþ gözleri uykulu beni bekliyorsa
þehirler yansa gidecektim
alt yazýlý da olsa
o filmi seyredecektim
ilk iki ara yandý söndü ýþýklar
romantik ölülerin þarký söylediði mezarlar
yada güvercinlerin lacivert kanatlarý
bu karanlýðý korkutmaya yetmiyordu
beyaz bir fahiþeyle seviþecektim
korkularýný kurtarmak için korkularýmdan
ben rolünü keserken stop eden kameralarý sevmiyorum
ýslak dudaklarýný giymiþken arzulu iki sevgili
orada hýþýrdayan bir çalý olmak
ve bakýp yüzüne bir yönetmenin
azarlanmak istemiyordum
içim pazardý
bilmiyorum belki de cumartesi
eski bir taþýn önünde durduk
havadan sudan konuþtuk attýk tuttuk
baþka yerlerin derini vardý
adam saatine bakýp bakýp kapýyý yokluyordu
benimle konuþup kapýyý yokluyordu
sinema önü kalabalýðý
ceketler bol adam bol insan ama kadýn yok
hiç kadýn yok etekleri savruluyor afiþin
beyaz ellerini ve bacaklarýný boþluða býrakan
iniltisini dinliyoruz gecenin.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.