doðum sancýsýnda gün
tan aðarmak üzere
yine aydýnlanacak evren
kararan ruhuma inat
böylesi bir sabahta
aheste adýmlarla dalgýn bir adam
yürüyordu tek baþýna sahilde
belli ki acý çekiyordu
kimsenin umurunda olmasa bile
tesellisiydi sanki martýlarýn kanat sesleri
unutmak istediklerine inat
yine de gitmiyordu
ne gözlerinden ne de beyninden
yaþanmýþlýklarý
bu yolda el ele sarmaþ dolaþ
gezdiði caným dediði caný
istem dýþý bir ah çekiþle
dolmuþtu içine iyot kokusu
elleri üþümüþ kýzarmýþtý yüzü
utançtan deðil sabahýn soðuðuydu
ürperten içini titreten
sebepsiz gitmelerin ne ilki ne de sonuncusuydu
biliyordu bunu kendince
rüzgar affetse de
dal kýrýlmýþtý bir kere
affeder miydi
dünsüz bugün, bugünsüz yarýn
yaþanýr mýydý onsuz ve yalnýz
kayboldu inancým aþka ve sevgiye
yerine getirilmeyen sözlere
anlamaz halden yosun tutmuþ yürek
dil böyle söylese de
unutulmuyor o vefasýz
anlýyorsun
onunla varlýðýný kaybettiðinde onu
gerisinin bir hiç olduðunu
bir günün tan vaktinde...
Refik
16.02.2014
Ýstanbul
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.