İstanbul//İstanbul
ýslak zemine sis yaðýyor
yaðmur yaðýyor tekerler dönüyor
gökten yeþil yýldýzlar akýyor
þiþhanede sokaklara bir duman çöküyor
incecik elleriyle bir çocuk
kuþlara yem döküyor
þehr-i Ýstanbul yenilerle tanýþýyor
ve hayat akýyor akýyor..
eski sevgililer hatýralarýna bakýyor
camlarýn buharýný soluyor saraylý bir nine
ýþýklar yalýyor kaldýrýmlarý
gece sefasýnda bir kadýn sýzlýyor
yüreðini okþuyor sararan elleriyle
bir çöpçü kahýr süpürüyor
kaðýt topluyor kirli sakallý gençler
Kaðýthane’de bir kuytu kahve
kahvede ince bir saz
siyaset okuyor muhtarýn oðlu
iþ çýkýþý herkeste bir naz…
usul usul akþam oluyor.
Ve özlem basýyor her yaný
Her yaný sýcak ekmek kokusu
Ve iþtahýný geceye saklýyor kediler
ne bileyim iþte diyor
utangaç bir hamal
þair söylüyor yar çok kýsa aþk üç harf
limuzinden bile miting yeri her taraf
serseri bir kaygý güdüyor Üsküdar
okullarda nazýmdan hikmet
mekteplerde necip fazýldan feyz
Fransýz lisesinde kimsesiz bir oratoryo
kara bir duman yükseliyor sabah ayazýnda
bir kýsmý namazýnda bir kýsmý semahýnda
Ayazaða’da kuru bir kýz çocuðu Suriye’den
bu savaþlarý kim çýkardý bilirim nereden
denizi içine çekiyor martýlar
vapurlar yarýyor Marmara’yý
boðazýn ayazý aratmýyor Ankarayý
elçiler geliyor açýn asfalt yollarý
Hamdi çavuþ kaþlarýný düzeltiyor bir tükürüðüyle
Birden Galata açýlýyor
Eski bir Rus yakýt gemisi
Üflüyor son gazýný Karaköy sýrtlarýna
Erimiþ bezler sarýlý pervanesinde
Katý bir sevdayý hatýrlýyor
Atilla ilhan Pia’nýn mýsralarýnda
Kasvetli bir romanda korku terleri döküyor karakter
Okur da tutturmuþ kendimi arýyorum
Kayýp kentin kesik cümlelerinde
Ýntihar etti demincek köprüden biri
Boðazdan lokma geçmez ondan beri
Topkapý’da bir kilisede çan sesleri
Taa Kayýþdaðý’ndan duyuluyor
Ve gece çöküyor yedi tepeye
Beyoðlu’nda yeni doðuyor yaþam
Gece vardiyasý baþlýyor
Þehrin merdiven altlarýnda
Surlarýn koyu gölgesi düþüyor istasyona
Anýlarýný býrakmýþ Niðde’linin biri
Tiner kokuyor her izbe köþe
Korku kalmamýþ hiç kimsede
Bütün metropollerde çile
Tarihi kendine yoruyor hergele
Susuyorum gökyüzüne yeryüzüne
Toprak kokmuyor artýk kirli havadan
Beton yýðýnlarý da almýþ gücünü topraktan
Milyarlýk vinçler deliyor gökleri
Bilmem nasýl birleþtirmeli elleri..
Yalnýz bir adam on beþinci katta bir oda
Küf sýyýrýyor kalýn duvarlarýndaki nemi
Erenköy’de uzay çaðýný anlatýyor bir deli
Ardýndan bir kahkaha atýyor
lodos kulak misafiri oluyor maslakta
Ihlamurlar sendeliyor bu keskin havada
Patronun derdi büyük parada
Varoþlarda bütün çorbalar ayný tavada
Ýlyas’ýn hanýmý mevsimsiz bir havada
Ýstanbul Ýstanbul beni de gör arada sýrada
Deniz çoktu dolma bahçede
Kýrýlasý elleri vurdu ýssýz bir köþede
Sýðdýrdý bütün geçmiþi tek hecede
Ezeli rakipti çirkin güzele
Ýstanbul Ýstanbul
Unutma bizi
Asýr yirmi birinci yüzyýl…
Haydar ÞAHÝNBAY
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.