.......................
lemide
.......................
þehrin tozunu silkeler ayak sesleri
dar aðacýnýn týrnaklarýndan sökülür kirli dualar ;
tozlu evlerin kirli odalarýnda mor dudaklý çocuk iniltileri…
iner ölüm esmer bir kadýnýn çýðlýðýnda,
kâh yitik kalýr, günün tutuluþu
bir delinin aklýnda soluklanýr uyuntu yanlarý
kaldýrýmlar ihanet kusar ayaklarýn direniþinde
þehre düþen yangýnýn pýrýltýsýydý sabaha inen tan…
ecelsiz kollar kelepçelenir kadýnlarýn göz çukurlarýna
havayý tütsüler günaha yeþeren nefesleri,
yek intiharlardýr, canýndan can çekiþler.
bilmem kaç kýrýk sazýn teline gerilir yürekler ;
yakýlan yýldýzlar kadar küllenir dilekler
kadýnlarýn saçlarýna takýlan gelin tellerinde yaslanýrken umutlarý,
kýzýla dem düþer beyaza lal,
aðýtlar çýðlýk yutar.
sokulur bedenler bir ölünün kara çarþafýna
nefsin gözyaþlarý yýkarken ellerini…
aðýtlar nefeslenir bir çýnar aðcýnýn karaltýsýnda;
gizli kuþatmalarda vurulur zihinler
kundaktaki bebenin babasýzlýðýna isyandýr
içine iþleyen ninniler
ölüm nefesini verir dudaklarýna
gelecek korkusu büyürken gözlerinde
küskün yaþam hatlarýnda
kapalý kapýlar ardýnda mýhlanýr gözler sýrrý dökük aynalara
bilmez þehirli yanýn zilan
senin amber kokar saçlarýn
onlarýn çorak
engebesiz yanaklarýn
onlarýn güneþ yanýðýndan çatlak
kuþlar erken göçerken sýlaya,
bahar geç gelir bizim buralara! Zilan
kir pas kokar sokaklarým
her köþe baþýnda gizlenen sýrlarý vardýr
dudaklarýnda yazgýsýna boyun büküþ
kaçkýn tümcelerin arsýz sýrýtýþýdýr
üç kuruþa satýlýþlarýdýr çocukluklarýnýn
eylemlerde büyür bebek yanýmýz
barutlar yýkar çocukluðumuzu
ersizliðe mahkumdur al yazmalý kýzlar
yollar sokaklara, gidenler gelenlere karýþýr …
kýraç yaylalara kurþun türküsü duyulur
kýzýltý tomurcuklarýn rengini alýr eller
seferlere kasýklarýnda gider dem kokulu sabiler
isyan bozlaklarýna bel verir tamburun telleri
kundaklanmýþ yegâne zamanlar yýðýlýr dillerine
bulanýk bakýþlarýný yaydýðým gönlümün vadilerine
örgülerini çözer elleri yas kokulu kadýnlar
ölüm son nefesini çiseler þehrin çorak koynuna
uzak diyarlara göç eden kervanlarýn susuzluðunda
vahasýna indirilir sana yazýlan kitaplar
sen akçaput yastýðýna daðýtýrken rüyalarýný Zilan
barut, ölüm ve yokluk
yirmi dört sefer kurulurdu saatin kadranýna
teslim ederken yüzünü gaz lambasýnýn soluðuna
çýðlýklar düþer
ve tanrýnýn sürdüðü hatiften umduðun imdatlar
bir cinnetin son taksimidir
gizli kapýlar ardýnda meryem’in isa’ya sancýsýný çeken yüreðim
saçlarda siyahýndan boþanan gümüþlükler
sus alt dudaðýn uzun türkülere besteyken
ayak topuðunda gezinir imbat savrukluðu
salkým saçak düþler gömüyorum acýsýna yanarak
susuyor yediden yetmiþe
hezeyan
ölüm kokuyor güllerin dikenleri
varlýðýn yýldýzlarýmda balkýrken
þiirlerim bereketleniyor mezar taþlarýnda
sussam içimdeki incir kuþlarý incinecek
susmasam yüreðim musalla taþýnda son bulacak
çýkagelme
gelin etmeye yeminliyim bir kurþun aðýrlýðýnda
kimsesiz mezarlýðýn uzak kýyýsýna
yemin olsun sevgilim aðlamak, tanrý’ya yakýnlaþmaktýr aslýnda!
bunun için inliyorum,
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.