suça nazarlýyýz
kabul !
nabzý duran gerçek düþte saklý...
neden sürgün verir ihanete üryan
uyanmýþ gülüþ sancýlar
ömre teðet kalmaya davetli yangýn
ne zaman kimi görsek yanar
dumanýyla ölü kuþlar yaðar gökten
gözler, kanadýný kendimiz yaktýðýmýz...
geçmiþ kalbiyle konuþur tüm olurlar
rüzgara izdivaç gibi yaprak düþer
sabahý tutuþturur þavkýyla köz gece tortusu
kaldýrsak gözlerimizi
uzaklara vuslat sývasýz mekân
uzaklara yâd uçurum
siyahýn en koyusuna uðultulu boþluk
sýðýntýca nefeslenir içinde vefa
azalmýþ kalple yorgun döngülü...
yorulur mu insan
hani olmaktan yana duran olmamaktan
saðýldýkça söz
toprak,su ve gökten
sütten
zeytinden
yemiþten
varoluþa ispat vuran taraklý aþk haresinden
susmak / ezeli ezber kýble
mevsimi karanlýk rüzgâr
usanç karýncalanýr durur
uyuþuk gülhatmi yazýnda sönmüþ can harý
hummalý ýrmak her deniz sana ulaþmaz
kuþkuyla anla...
her þey bir yanýlgý ucuna çengelli
boþlukta sallanan akþam gibi ürkek
gök pusuya düþer en dipte
adýmlanýr baðýrda daðdan acý sayha
palazlanmýþ aðu
þiir damarýna doðranýr menzil "artýk o kadar olur "
sabýr telmihine lehimli dua da olmasa
âmâ ne güzel
ölünür herhalde
Þükran AY