LİMAN
Su birikintilerinin donduðu kaldýrýmlarda
Buz sesleriyle yürüdüm düþmemeye çalýþýp
Þubat soðuðunda sýmsýcak gülüþünle ýsýndým
Yavaþ yavaþ bir sis gibi yaklaþýp akþamlarý
Belki hiç beklenmediðim açýk kapýlardan sýzdým
Yýllarýn izine daldým ihtiyar kerestelerin
Alýnlarýndaki kýrýþýklýklarý okuyup tek tek
Asýrlardýr bir dayanýþmanýn öznesi olmanýn
Haklý mutluluðuna tanýk oldum yüzlerinde
Rendelenmemiþ ,gittikçe koyulaþan döþemelerin
Nefeslerini duydum her adýmýmda
Kim bilir ne hikayeleri vardýr hiç anlatýlmamýþ
Badanasý dökülmüþ sývasý çatlak duvarlarda
Siyah beyaz fotoðraflar bir bir yerlerini almýþ
Yorgunluðumu unutup bir gece sabaha kadar
bir kez daha asla uðramayacaðým duraklarý
yeniden dolaþtým koltuðuma oturup
gün doðuyordu gözlerim susarken sabaha
aylardan marttý belki, belki þubattý
gökyüzünde kusursuz güzelliðiyle bir ay
ben konuþurdum o hep susardý
sustukça bembeyaz bulutlarý yakardý
her yarýn bu limandan
hiçbir buluta uðramayan bir gemi kalkardý
HALUK YOLSAL
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.