Dallarý eðik aðaçlar; kurumamaya ediyor gayret, Dolunay biraz üzgün; Üzgün, çünkü tepeler onun için bir rezalet. Ýsterdi ki çatýlardan fýrlamamak, Ýsterdi ki hýþýrdayan otlarýn üzerinden geçmeyi, Sis dolu bir geceye ampul olmayý. Betondan tepeler utandýrýyor, yoruyor dolunayý.
Sonbaharýn yaprak hýþýrtýlarýný duydunuz mu? Kulaklarýmda duymuyor galiba doðru düzgün. Ýþitmeyen beynimden, görmeyen aðzýmdan; Susmak bilmeyen gözlerimden bihaberim, Benden gitmek isteyen bir ben var; Ne savcýyým ne avukat, Ne boþar nede evlendiririm.
Deniz kýyýlarým ne kadar kirli, Sonbaharý göremeyen beni býraksak mý? Bu adam bende tutsak mý? Sonbahar yok ki etrafta; Etraf beton, etraf zift, duvar kenarlarý rutubetli, Baharlarý ölmüþ bu þehirden kaçsak mý? Sosyal Medyada Paylaşın:
Sefa Yıldırım Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.