çok eskilerden beri
aydýnlýðýn düþmanýydý karanlýk
üstüne örtecekti illa ki kara perdesini
gizlemeliydi bir biçimde
her neyi varsa gizlisinde
ihanet dolu heybesinde
derdi büyüktü
eski bir hikaye
bütün olmak neydi ki
büyük bir bütün olmak
güç kuvvet azamet neydi ki
koca bir çýnar gibi
dallarý yerlere göklere uzanan
ve binlerce yýla dayanan kökleri
ulu orta söyleyemezdi ki derdini
aðlardý çokça
timsah gözyaþlarý dökerdi
o bütünlüðün maðduru idi
parçalamalýydý o bütünlükleri
bu belki bir delilikti
derdi büyüktü
eski bir hikaye
ama
emir büyük yerdendi
aðaç kurtlarý gibi
gizli çalýþýlmalýydý
hiç kimseye sezdirilmeden
binlerce kökünden baþlayarak
bu aðaç kurutulmalýydý
yeni dünya düzeninde
bu bütünlükte aðaçlar istenmezdi
bodur çalýlýklar yetiyordu emperyal mevsimlerde
ayrýca
kolayca kurtulmak da mümkündü
o bodur çalýlýklardan
çektiðinde hepsi eline geliyordu
donsuz yarý çýplak ve aç bedenleriyle
uygun ortam yaratýyordu
göz gözü görmez karanlýklar
her filmi çevirmek mümkündü
þeytan iþbirliðinde yürüyordu
bütün gizli saklýlar
aydýnlýk dedin mi aðlardý garibim
maðdur idi eskiden
derdi büyüktü
eski bir hikaye
aydýnlýklarda geliþiyordu aðaç
kökleri güçleniyordu
daha
daha
daha karanlýk olmalýydý
kolay deðildi elbet
daha çok karanlýk
bulutlar
ne de çok karanlýk taþýsa da
gelip geçiyordu
sanki aydýnlýklar daha da güçleniyordu
derdi büyüktü
eski bir hikaye
emir büyük yerdendi
ama bu iþ
bir türlü olmuyordu
iþbirlikçisi þeytandý
kimbilir belki
þeytanýn evlatlarýyla
yeterince iþbirliði yapmamýþtý
her ne yapsa
o karanlýk örtüleri
delik deþik oluyordu
gündüzlerde
oysa ki
karanlýðýn bulutlarýydý
getiren aydýnlýklarý
bir gün o da öðrendi
ýþýklarý içindedir bilen anlar
aydýnlýða açýlýr zamanlar
karanlýðýn bulutlarýnda bile
yok olur tüm karanlýklar