en çok kýzýlaðaç olurdu bizim oralarda ne çiçek ne bir yemiþ verirdi ama bir yaðmur damlasý düþmeye dursun anlatýlmaz bir senfoný kurulurdu dallarýnda
gürleyen gök baþka bir ezginin düetiydi çatýlarda kesme taþ evler bir saray edasýnda nasýlda baba görünürdü daðlarda sesinden tanýrdý herkes ya belçika yapmasý ya atmaca elli üç peþpeþe patlardý eðri büðrü parmaklarda
derelerimiz vardý ilkbaharda bulduðu herþeyi önüne katardý tahta pencerelerde insan yýðýnlarý hiç durulmayacakmýþ gibi akan kudurmuþ suya bakardý
bir gün pahalý arabalarla kimisi yarýk dudaklý kimisi papyonlu sermaye sahipleri geldiler tecavvüze uðrayan günahsýz bir kadýn gibi daðlarýmýzý kasýklarýndan deldiler siz ’ne edeyisunuz’ dedik HES dediler...
Havuzuna bedeva su istediler Þerefsiz Beyefendiler...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Kızıl Gazel Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.