Ýliþince göðsüme, madalyon gibi sancý; Bilmem, kaç dal kýrýldý, dizlerinde mevsimin? Yaðmurlar mý unutkan, yoksa kýþ mý yalancý? Feryadý duyulur mu, sesi çýksa kalbimin?
Aklýmýn sarkacýnda, çarpmadan birbirine; Sallanýyordu hani, inceldi koptu baðlar. Geceler mi küs oldu, yoksa gün mü birine? Sýzladý kara toprak, çöktü baðrýna daðlar.
Çalkalandý denizler, sýðmaz oldu kabýna. Islak bir tuval gibi, þimdi kasýmýn yüzü, Bir yol bulup renkleri, karýþtý türabýna. Alev bile sönerdi, olsaydý inan gözü.
Esti kavak aðacým, kýrlangýcým sen de es! Ýçimin ýrmaklarý, kurudu çöle döndü. Rüzgârýn kulaðýna, dokununca içli ses; Göðün bulut tarlasý, döküldü göle döndü.
Aðladý sokak, cadde, kaldýrýmlar aðladý, Kapýlar, pencereler, kesti selam sabahý. Çakmak çakmak gökyüzü, yýldýrýmlar aðladý, Zaman tuttu dilini, bu sabah gam sabahý.
Yapraðýnda taze çiy, dalýnda yeis ile Eðdi baþýný son kez, bahçemdeki beyaz gül. Dedi: ‘’ Açmam bir daha, yüzümdeki sis ile Mateme eþlik etsin, benden kalan biraz kül.’’
Hicran Aydýn Akçakaya
Sosyal Medyada Paylaşın:
Hicran Aydın Akçakaya Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.