“-geceleri zifiri karanlýkta bile dama çýkýnca ya; göv yüzünde asýlý yeni galaylý zini ðibi dýkkatlý bakýnca üsdüne düþüvüceðmiþ gibi geli(r) mubarek oraya sanki senin uçu(n) kondurulmuþ
ya da; sabaha garþý gölü yarýp sana ðadar uzanmýþ sanki kucaklayacak sarýp sarmalayacak gibidi(r) ay ayýn ondördünde ilk akþamdan doðmuþ
ortalýk pamparlakdýr. veya(hu)t da yere düþmüþ bi civa topudur göl dünya senin için kurulmuþ,
ve sen hemen o günün sabahý el deðmemiþ, gün görmemiþ güne henüz güneþin yakmadýðý tertemiz kekik kokulu havayý ciðerlerine çeke-çeke baþlarsýn güne güneþin yakmadýðý hava solunmuþ
sabahýn ayazý, serindir, üþütmez canlanýrsýn, kýrýtmaz çok geçmez týnsýrmaya-hapþýrmaya baþlarsýn “-çook yaþa” deyen bulunmaz sadece komþu köpekleri uyandýrmýþ olmalýsýn yüzünde bir uykuya kanmamýþlýk gerneþirsin, çinizin belin-yanýn dutulmuþ
daha sabah serinliðinde baþlar güzel bir telaþ kibrit, tuz, akþamdan tavlanmýþ ekmek, hepsi bir yana yeni testi aðþamdan ayazlatýlmýþ, heybeye sokulmuþ ve kafileden birileri herkeslerden evel yola çoktan koyulmuþ
kestirme eski Taþyol’da sürçülüverecek gibi her adýmýnda düþe-yazmasýna ramak kalmýþ eþeðin nallarý altýnda ezilen yoldaki çiðillerin sesi arada bir dik yamaçlarda yankýlana-durur Payamdaþda, Kolandaþýn altýnda Zýrtlanderede.. belli ki erken kalkýlýp yol alýnmýþ er yatýp uyunmuþ, ova yolu tutulmuþ
kalabalýklaþýr yol giderek ve sen kendi baþýnasýndýr artýk eþeðin arkasýnda, elinde söðüt dalýndan deynek umutla barýþýk kuyruðu yukarý kalkýk “bosti” köpek kah ileride kah yoldan çýkmýþ kah geride kalýp yetiþme telaþýnda burnu neredeyse yere sürtecek koþmakta, arka ayaðýný kaldýrmýþ, neredeyse devrilecek illa her taþa, her çalýya siðecek hazýr, bir fýrsat bulmuþ,
yol boyu eðleþmeyen birileri kelek tarlasýna dönmüþ hýþýr toplamaya kökenine saklanmýþ olgunlaþmaya yüztutmuþ birkaç kelek iki tavþan diþinden kurtulmuþ daðyolundan inmekte olan bir-kaç kiþi arasýnda baþka birileri üzerine söz konusu kiþilerin hoþuna gitmeyecek bir yarenlik tutturulmuþ
tatar arabasýyla sebzeliklere bizden önce varanlar elleriyle dokunmadan kökene bostan yolunmuþ “-elle dokanýldý mý acýr”mýþ “-baþýný kesip birbirine sürterek acý südünü alsan da fayda etmez, mideyi burar”mýþ mübarek daha tatmadan birilerinin içini burkmuþ
yeni baþak baðlamaya baþlamýþ soðan pýrasanýn taze yapraklarýndan sütlenmiþte olsa; ille marul acý da olsa tere, çiçeði götünde sivri büber baharda yatýrýlmýþ domates kökenleri içinde gezinilmiþ etek dolusu firenk pembe-kýraðýlýsý bile bulunmuþ, ötekinnerden ayrý konulmuþ
bir hapaz fasille on kadar bamýya barnak kadar bi kaç badýlcan sulanan yerlerden çiçeklenmeden temizlik teze soðan, pýransa yapraðý yolunmuþ
bir taraftan yardýmlaþa çekilmeye baþlanmýþ tulumba kovalar dolusu su verilmiþ karýklara kuyu suyundan yüzlere su çarpýlmýþ ham, çorak toprak suyu olsada “-korkma biþiy olmaz dinlenik”miþ eþþekdeði he(y)bede iþmeye Günsüz suyu, aðþamdan desdiynen soðudulmuþ
resim: Zekiye Aksu
DEVAMI YARIN
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.