Ne senin gülmeye dermanýn var ne benim gözlerine bakmaya ümidim... Bir ömrün derin izlerini sen daðladýn yine sen yakacaksýn âteþ ile... Ne seni yazacak kalemim olsun isterim ne de yazýmý silecek nefesim Ama olmuyor anla.... Kar yaðarken umutlarýma Çam kozalaklarýný öperek Bin duaya bin nazlý yavruya Kýzým diyen bir babanýn Özlemi kadar Derin çýplak bir yoksulluk idi seninkisi Ve mavi bir ümit kadar dolgun Yorgun ceketime deðmekte olan Rüzgar... Karanlýk bir el yüreðime deðmeli Vicdanýmýn meyvesini öyle hissedebilirim Bir yaðmur tanesine saklan gel Buðulu camlara yorgunluðumuz yansýmalý Kahveyle saçlarýna deðmeli Özlediðimiz saatler
Kýrýlan gül yapraklarýna aðýt döþerken bülbüller Biz hazin sevdanýn yol ayrýmýndaydýk sanki Kendine sürgün bir tutsaklýðýn Kara-kahveli sonbaharýndaydýk Nefretimizi deniz püskürtüyordu Gecenin 3’ünde çam kokusuna Birde soðuk kum tanesine hastaydým Bulutlarýn rengine eþlik eder Kestane koyusu saçlarýn Dalgalarýna hapsolmuþ gençliðim Daha ne kadar mutlu olabilirdi ki ?
Topraktan baþlamalý sevdamýz Gül fidanlarý gibi çemenlikten En dipten derinden Öyleydi zaten Dedim ya öyleydi ... Sosyal Medyada Paylaşın:
mavİmge Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.