Dikkat: Yangında İlk Önce Kurtarılacaktır.
Ölüm...
Ölüm kendini Azrail sanan bir ormancýnýn
seni yerlere devirmesidir.
Deðil mi yani?
Deðil miyiz bizde
hayat’i abinin tarlasýnda birer aðaç.
Önce tohumdan ibaretizdir.
Serpiliriz kimliði belirsiz þahýslar tarafýndan.
Sonra
fýþkýrýr ruhumuz mücevher gibi o yerden baþýmýz,
Kimliksiz þahýslarýn gözdesi oluruz..
Evvela bebek derler filiz niyetine.
Yürüyemeyiz bile.
Týpký Mikail’in nefesi bir çalýyý nasýl yerlere eðerse,
Öyle sallantýdayýzdýr bir müddet.
Sonra çocuk...
yada Fidan, neyse iþte.
Ayaklar saðlam basmaya baþlar.
Zamanla aðaç oluruz...
Köklerimiz topraðý tutar sýmsýký.
Nasýl delikanlýyken "küçük daðlar benim, ben yarattým" der gibi yürürsek kasýla kasýla,
Öyle iþte...
Mevsim þartlarýna görede deðerlendirmek lazým tabi.
Güzün yaprak döken aðaç gibi,
Bizde hüzünlendiðimizde dökeriz yaprak niyetine gözyaþlarýmýzý.
Sonra bir iþ tutturup üretken oluruz,
Buda bildiðin meyve vermek iþte..
Elma, armut, portakal...
Her neyse.
Kýsacasýý aðacýz yani,
Ama Hayat, bir aðaç için böyle deðil sadece.
Ölüm geldiðinde bizde devrilmiyor muyuz yerlere.
Çok tecrübeli adamlara "çýnar gibi devrilmez" derler hem.
Onlarda ölmüyor mu nihayetinde?
Kesmiyor mu Azrail, bir oduncu kýlýðýnda ayaklarýmýzý yerden?
Çýnar gibi bir abi vardý,
Cem Karaca diyordu adýna.
Güzel günler göreceðiz mutlaka diyerek kandýrdý beni
Çok bekledim.
Görmekten ziyade evvela gelmesini bekledim.
Güzel günler...
Gelmedi bir türlü.
Ben beklemekten hiç vazgeçmedim.
O aralar "söz" dedi "seni bigün biri sevecek" dedi diþi bi fidan.
Aklýmý çeldi.
Gelmeyen o güzel günlerden tek birgünün gelmesini bekledim.
Bu bekleyiþ diðerinden de çetindi.
Ama ne o bi gün geldi.
Ne de o bigünün getireceði biri...
Beni bigün deðil her gün seven, sulayan büyüten diþi çýnarý, anamý gördüm sonra.
Tuttum onu sevdim.
O çýnarýn gölgesinde bi fidan oldum,
Sonra
hayat’i abi...
Sattý beni Ýzmir denilen bi dönümlük arazinin orta yerine.
Deniz manzaralý güzel bi araziydi,
Orada meyve verdim ben.
Orada bekledim birini ve birgününü.
Birgünüm deðil hergünüm beklemekle geçti.
Günler geçti, ne beklediðim gün geldi,
Ne günlerin getireceði biri..
Anla iþte.
Birilerini beklerken aðaç oldum bi yerlerde..
Sonra bildiðin odun.
Bir Fizik kanunu der ki:
"Hareketsiz duran cisimler, zaman içinde katýlaþýr." Eskiden olsa ’
fiziktir be’ derdim.
Oysa þimdi ben fazla eskiyim ve bu kanun benim derdim.
Odunum, bakma öyle..
Vallahi bak, bildiðin odunum ben..
Þimdi sen, býrak
Hayat’i abiyi.
Can ver bana; Pinokyo’n olayým.
Odundan insan olma þerefine bende nail olayým.
Yalandan burnum uzamasýn,
Yalan söylemem asla.
Ama çok sevmekten yansýn yüreðim.
Öyle bi can ver bana..
Ne bileyim, yont beni, þekil ver adam et.
Ýnsan olayým yeniden,
Çok bekleyince insan, odun oluyor iþte.
Namazý öðret mesela,
Çok sevince insan, unutuyor Allah’ý.
Bana O’nu hatýrlat mesela. Beþ vakiti deðil evvela cenaze namazýný öðret ama.
Önce kendiminkini kýlayým tek kiþilik bir safta.
Sonra anam bacým ve sen dýþýnda bütün kadýnlarýn...
Ruhlarýna Fatiha okur gelirim yanýna.
Önce üfle bana, "Hay Mikail’in nefesi" dedirt.
Rüzgarým ol, ruhumu üfle içime.
Can ver sonra, caným olsun benimde,
Caným diyeyim sana, senden diye.
Ya býrak tarihi, Mustafa Kemal ayrý...
Bu milletin deðil ki...
Benim, benim kurtuluþ savaþým.
Tekerrür etmez yemin ederim.
Gel can ol bana ne olur,
Bak kururum, kurutuluþum varya.
Savaþ olur,
Kan çýkmaz belki ama kývýlcým çýkar.
Oturduðun apartmanýn kalorifer dairesinden
sevgiler gönderirim sana,
Sýcacýk olur için sevgimden,
Öyle yanarým senin için.
Önderim ol, sözüm ormandan dýþarý, Atatürk hep ayrý.
canýmý vereyim yolunda...
Sen saðda in,
Þehit düþer miyim bilmem ama olmazsan sensiz düþerim,
Düþen aðacýn akýbeti odunluktur.
Yanmaktýr.
Kül olmaktýr...
Bilirsin, küllerinden doðmak kolay deðil kimseye.
Söz olsun sana..
Gel can ol bana,
Kýrk yýl kýrýk yaným,
Yani þuram,
Yani sol yaným kül’e çalýþsýn.
"Sen" zamirini aþýrý derecede sevmekten yansýn yürek.
Sen saðda in.
Soluma geç...
Orasý daha muhtaç sol yanaðýna.
Yürek acýyýnca acýsý her tarafýma da,
Vallahi sol tarafýma daha bi baþka.
Namaz bitsin,
Saf’lýðýmý pekiþtireyim..
Ölü’me son kez þahit olup
Bir adam gibi gelirim arkandan.
Kurtulup tüm "gün"lerin "ah"larýdan.
Dokunmasan da olur,
Can ol da sen bana,
Piyonun deðil pinokyon olayýmda...
Bakmak bir ömür sana,
Yeterli sayýda sevaptýr cennetine girmek için.
Arafta koyma beni.
Odunlarýn da caný var, vursan da kýrsan da.
Hem benim gibilerine böylesi bir Araf,
Hep cehennem...
Sonum yanmak her halükarda.
Yangýnda ilk önce kurtarýlacaklarýn olmalý,
Olayým mal’ýn, ilk önce beni kurtar,
Mal’ýna geleceðine can’ýna gelsin...
Geleyim yani.. Ben...
Pinokyo.
Çok sonra bir insan.
Odundan hemde...
Ezan okunuyor...
Hadi söyle, Kýble ne tarafta,
Ýçimde ölen birinin cenazesi var.
Musalladan çýkýnca uðrarým
yanaðýna..
ABDÜSSAMED GEDÝK
"*Odunduk, deðerlendirdik.. Bir kalem daha oldum.
Bin kelam daha...
Yazdýrtana.."
Sosyal Medyada Paylaşın:
abdussamedgedik Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.