Melanet kapısı kolu efendim
Gerçeðe hu deyip dolarsan eðer
Ummana kavuþan çiçek olursun
Sevdanýn közünde solarsan meðer
Kendini çaresiz mecnun bulursun
Ulu divanlara çevirme baþýný
Yükseðe uçanlar tepeye çarpar
Gözün sel olsa da dökme yaþýný
Eksik yazýlaný terazi kýrpar
Dallara eðlensen dal yalan çýkar
Gönül figanýný çula yaslandýr
Hallere tutuþsan biçare yakar
Kalbine hançeri okla paslandýr
Deseler kullarý sevenler gülmez
Mübarek elleri öpen erenler
Çöl iklimlerde elbette ölmez
Kýyamet yoluna sýrat gerenler
Gerçeðe gül deren caným efendim
Melanet kapýsý kolu kýrmadan
Yanarak tutuþan aþka direndim
Közden küllere daldým yanmadan
Sönüyor kapýmýn feri sönüyor
Iþýksýz ellerim kelam süzmede
Bu devran kötünün olsa dönüyor
Gerçeðin figaný susuz yüzmede
Kýrklarýn ceminde beþler yediler
Soluksuz yüzleri düþer feraða
Hak yoluna eriyin yanýn dediler
Muhannet kapýsý düþtü ýraða
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ali Ekber Hırlak Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.