Gün vurgunu saçlarýn, eylülde de kýzýldý!
Yufka yüreðe Elif, doðar iken yazýldý.
Ilýkça bir esinti, yalarken yanaðýmý!
Yaðar gamlar hüzünler, sarar göz çanaðýmý.
Saf ve masum çocukken, iki Eylül tanýdým.
Çocuksu yüreðimle, ikisine, can idim.
Fýsýldarken kulaða, yüreðimde ki Eylül!
Sevdalara dokunan, fikirlerimiz behlül.
"Söylesene be Eylül!" Neydi bizim þarkýmýz?
Kapýlýp rüzgârlara, döner iken çarkýmýz!
Soðuk bedenimizin, sýcak kurþunu Eylül!
Ülkü adlý geline; bakarken, gözüm melül!
Kimler vuruldu yine, karanlýk da dün gece?
Gözyaþýyla beraber, aðýtlar hece, hece!
Vurulup þakaðýmdan, dökülürken kanlý ter!
Ýnsan denen mahlûkat, kesilir her an panter.
"Söylesene be eylül!" Neydi bizim derdimiz?
Ülkü denilen yolda, can verdi, çok ferdimiz.
Bugün de gider mi ki, ölüme, canlarýmýz?
Ýdama gülümserdi, körpe fidanlarýmýz.
Nikâhýmýz kýyýldý, senle Eylül! Rab þahit.
Nebi müjdeci oldu, yaptýk cennetle ahit
Allah’a bir söz verdik, dönülür mü bu yoldan.
“Kýzýl Elma” düþ deðil, ulaþýrýz her koldan.
Ülküydü dilimizde, her dem Kelimetullah.
Kahpe eylülle geldik, þefaat Resülullah.