Adalet en asil, en narin kýzdý,
Sarayda yobazýn eline düþtü.
Siyaset þarabý içerek sýzdý,
Sinsi madrabazýn eline düþtü.
Yaþayýp giderken nesline uygun,
Sýrtýnda elbise koymadý soygun,
Ankara ilinde namý pek yaygýn,
Adi hokkabazýn eline düþtü.
Hainin uþaðý kurunca pusu,
Pusuda zayoldu arý namusu.
Maðdurun düþünde bitmez kâbusu,
Müslim beynamazýn eline düþtü.
Korumak yerine sattý gözcüler,
Kürsüde hüsnünü över sözcüler,
Soydu eteðini tecavüzcüler.
Zübük kumarbazýn eline düþtü.
Artýk ne geç gelir ne de çok erken,
Sözüne sadýktý asalet varken.
Þereften utanan, namustan korkan,
Alçak küfürbazýn eline düþtü.
Büyüsü kalmadý güzel savatýn,
Masasýnda meze zengin zevatýn,
Kravat baðlayan nice gavatýn,
Hukuk anlamazýn eline düþtü.
Altýný pul oldu, elmasý kömür,
Þeytanýn dostlarý baþýnda amir.
Boyunu aþýyor battýðý çamur,
Kahpe sihirbazýn eline düþtü.
Kabahati yoktu Adalet kýzýn,
Sapýk ordusunun kollarý uzun,
Ritmine uyarak darbuka sazýn,
Dümbük düzenbazýn eline düþtü.
Mehmet NACAR