öðretmenin çok uçlu býçaðýndan açardýk kalemimizi fýrsantiye için artýrýrdýk vaadimizi ondan önce alýp, hemen herkes Mehmet Emin’e devretmek ister herkesten vaat kavurka , ondan “-çizili þeker”
büyüklerimiz ayalarýna sýkýþtýrdýklarý kara kalemi kösürede sürtülmüþ býçaklarýyla kendilerine doðru tutarak yontarlardý, Çýrak illa yassý açar, üstelik ulama yazý yazardý "yimbeþ guruþluk" yirmi yapraklý arkasý kerrat cetvelli önyüzü Nasrettin Hoca’nýn “parayý veren düdüðü çalar” nükteli, küçük boy okul defterini yazdýktan sonra siler, tekrar tekrar kullanýrdý.
mektep taþlarýný; angaryaynan Mullapak Tepesinden getirmiþler kiremitleri elleþerek aktarmýþlar Kediomar Tepesinden taþ çýkartýlmýþ kireçtaþý yakmýþlar ondan sonra oraya “kireç ocaðý” demiþler belki de o yüzdendir Aþþamelleliler bizim köye “Kireç” derler.
kitaplýk kolundaydým, ikinci sýnýftayken Cemal Aga, Mehmet Ali, Kürt Veli bir de ben Beyböðrek, Akkavakkýzý, “-Ver Gülümü, Al Gülünü”demiþ “-Talih Kuþu gelmiþ Keloðlan’ýn baþýna Konmuþ”
üçe kadar gittiði mektepte anam da okumuþ-ezberlemiþ demek ki; onca yýldýr köye yeni kitap gelmemiþ, belki de onca yýldýr, hiç yeni bir þey üretilmemiþ ne uðruna ise, tasarruf edilmiþ, iktifa edilmiþ
her birisi ayrý bir þerler öðretir sahi “Az Tamah ” niye “Çok Zarar Verir” yoksa çok mu tamah etmelidir tabi bu da baþka bir fikir bence; o yaþtaki insana gelecekle ilgili daha güzel, anlamlý gerçekçi þeyler öðretilmelidir
diðer kitaplar da üç aþaðý-beþ yukarý buna benzerdi; oðluyla pazara giderken karþýlarýndan gelen adamlarý hicveden Nasrettin Hoca hikayeleri eþeðe büyük mü binmeli küçük binip büyük yürümeli mi her ikisi de mi binmeli yoksa yaya mý yürümeli ya da eþeklik etmemeli eþek beslememeli mi
küçücük kafalarýmýzda, hep soru iþareti eþeðe oðlu mu, babasý mý binmeli yoksa ikisi de mi ya da ikisi de inmeli belki ya eþeði götürmemeli ya da çevredekilere boþ vermeli.. hangisi?,
bundan sonra hep ikirciklendik bir türlü karar veremedik ya baþkalarýna boþvermeliydik ya da okumaktan vazgeçmeliydik
ne bilelim ki.. neyi tercih etsek, eleþtirilmezdi vesveseden alamazdýk kendimizi ömürboyu, rüyalarýmýzý iþgal etti bundan “amaç” neydi?
“-Deli Dumrul köprüden geçenden bir akçe geçmeyenden döve döve on akçe alýrmýþ” köprüden geçmeli mi geçmemeli mi Deli Dumrul her yerde, her zaman karþýmýza çýka bilir mi Deli Dumrul’a rastlamamak için ne yapmalý ite dalanmamak için, çalýyý mý dolanmalý yoksa Deli Dumrul mu olmalý
daha buna benzer bir sürü “-Dedem Korkut gelmiþ soy soylamýþ, boy boylamýþ”la biten Dede Korkut masallarý yüreklerimize korku salardý sonraki yüz, hatta bin yýllar da baþka kitaplar vücuda getirilememiþ mi”
satýlmayan beyinler niye eser vermemiþ, her kitap kütüphaneye niye girmemiþ niye sadece belli ideolojilere adanmýþ satýþlarý artýrmak için neler yazýlmýþ
gazeteler hangi amaçlara hizmet eder, onlarýnda patronlarý var mýdýr patronlarýnýn dini-imaný-memleketi ayný memlekette yaþayan çocuklarý var mýdýr yoksa dinleri imanlarý para mýdýr hatta yazanlar, yazdýklarýna inanýrlar mý peki neden yazarlar yazmasalar olmaz mý
gazete hasýlatlarý; giderlerini karþýlar mý gazetelerin kuponlarýnýn aslý var mý ve niye her gazete bazý þeyleri yazmaz yani olaylara gerçeðinden yaklaþmaz ters yüz etmeleri þart mý
öðretmenlerimizin tavsiyesi “-kelimeleri, noktalama iþaretlerini daha iyi öðrenmemiz için kitap okumamýz gerektiði” “kitaplar da kelimeler farklý yazýlamaz, noktalamalar yanlýþ olamaz mý” “öyleyse biz yazamayýz” çünkü Edebiyatçý Ayfer Haným cümle sonlarýndaki (…) üç noktama takmýþtý kendime baþka iþ bakmalýydým
pek kitap okuyan yoktu, ders kitabý haricinde kitabý olan da yoktu, amma imkansýzlýktan amma alýþmamýþlýktan amma nedense baþýmýza gelenler kitaptan mý kitapsýzlýktan mý
ama herkes ezbere bilirdi “-çocuktum ufacýktým• top oynadým acýktým yolda buldum bir erik kaptý kaçtý Alageyik”
Çýrak : baþtaki diz çökmüþ olan
DÝPNOTLAR
fýrsantiye: yeðlenme, fýrsat tanýnma, tercih edilme bedeli kavurka: patlamýþ mýsýr, nohut Çýrak: öðrenme amaçlý kapý iþçiliði), Ramazan Avcý angarya: köyün ortak mallarý(okul, yol, su köy odasý (vs hizmetin) nýn birlikte elde edilmesi için herkesin ücretsiz yaptýrýlan iþ, herkesin iþçiliðe katýlýmýnýn saðlanmasý, elleþmek: elden-ele geçirerek, el-ele tutarak daha zor bir yükü taþýmak tamah: açgözlülük
.
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.