İstasyon.....
Bir tren istasyonundayım...
Allahü – ekber sesleri uyandırıyor....
Seni götüren trenin ardından küfürü basarken...
Uyuyakalmışım...
Ayaza kesmiş hava...
Haziranda....! !
İliklerime kadar işlemiş ayrılık ayazda...!
Ayazdan mıdır...
Yoksa....kan doğrayıp gittiğinden mi sevdama...
Bilemem amma....
Üşüyorum....
İbrahim’ i yakan ateşler, ram olur mu bana da...?
Senin tenin olmadan ısıtır mı çölün ateşi...! !
İçine mi atsam kendimi..güneş yere yıkılsa da...! ! !
Cayır cayır yanar mıyım bu ayazda....
Kansız soygunlar yapacaktık...
Papatyaları çalacaktık yasaklı bahçelerden...
İhtilallerde kaçak militanlar olacak...! !
Devirecektik gülün saltanatını....
Sonra saklanacaktık arkasına bir ceviz ağacının....
Hiç kimse farkımıza varmayacaktı....
Krizantem çiçeklerini öğrendik sonra bir şarkıdan...
Vurulduk adına...
Arka bahçedeki kasımpatlarıymış meğer...
Kriz anlarımızda yetişen..! !
Ölçü bırakmayacaktık şiirlerde, Ozan’lara inat....
Vuracaktık bir gece yarısı alnından Aruz’u.....
Şekilsiz...şuursuz....yabancılar olacaktık..beyitlere inat...!
Ünlemlere olan aşkımız yüzünden sorgulanacak;
Karartma gecelerinde ünlem(!) siz bırakılacaktık...! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Ama sen gittin.....
Bu kan revan gidişin ardından....
Kaç gece geçti bilmem... istasyondayım hala....
Seni götüren trenin ardında gözlerim...
Sen gelmeden gitmem...bilesin......
Yasemin Külahlıoğlu
Sosyal Medyada Paylaşın:
monarozagünlükleri Åiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.