VEDA MEKTUBU
(Gidenler Ýçin)
(Tüm annelere, babalara, saygýdeðer öðretmenlere ve tüm mezun öðrencilere...)
Merhaba, özgürlük kuþlarým!
Merhaba, kýr çiçeklerim!
Merhaba, ateþböceklerim!
Öylesine alýþmýþým ki size meðer
Son bir ders vereceðim, dinlerseniz eðer.
Dün sýnýfa çýktým, irkildim birden,
Çünkü hiç kimse yoktu sizden.
Duygularým, düþüncelerim
Alt üst oldu ilk bakýþta,
Kalakalmýþtým, öylece boþ sýnýfta!
Dersimiz,”Edebiyat’tý”,
Konumuz, Fuzûlî…
Biliyordum, diyecektiniz:
“Hocam, Fuzûlî bizim için zaten fuzuli”,
Diyecektiniz:
“Bu konu ÖSS’de çýkmaz ki..! “
Ah, Fuzûlî..!
Ah, Edebiyat..!
Daldým, düþündüm…
Sorunlar geldi, aklýma,
Acý, tatlý hatýralar…
Sonra oturdum masaya,
Baþladým, düþüncelerimi yazmaya.
Nereden nereye..!
Nerde benim öðrenciliðim,
Nerde benim öðretmenliðim…
Geriye giden bir þeyler vardý.
Zaman desem, asla…
Büyüyen, geliþen…gençlik..!
Geriye giden…yine gençlik..!
Hayýr! Yalnýz gençlik mi?
Gençlikle giden gerçeklik..!
…
Önce kýzdým biraz,
Bozulmaya baþladý, aklýmýn dengesi,
Sonra baþladý, bir vicdan muhasebesi!
“Sýrasý mý” dedim, þimdi,
Ýznin, raporun, devamsýzlýðýn…
Daha bir aydan fazla vardý,
Kapanmasýna okulun!
Üzüldüm, alýndým!
Utandým, suçlandým!
Kendi kendime sordum:
Eðer dershane yetiþtirecekse sizleri,
Neden gönderdiler buraya bizleri?
...
Sonra,
Daha baþka sorunlar geldi,
Bir bir aklýma!
Ve siz..!
“Deðiþmeli”,dedim,
“Bazý þeyler deðiþmeli…”
“Sürmemeli böyle, sürmemeli! ”
Sonra,”keþke! ”diyorum,
Keþke, sunabilseydik sizlere,
Daha fazlasýný imkânlarýn!
Keþke, verebilseydik,
Daha fazlasýný bilgilerin!
Ve keþke..!
Ve keþke siz,
Bilebilseydiniz, kýymetini zamanýn!
Ve kaçýrdýðýnýz fýrsatlarýn..!
Her þey daha güzel olsaydý, keþke!
Ve biz,’Keþke! ’ demeseydik, keþke!
— 2-
Sonra býrakýp sorunlarý,
Anlatmaya baþlýyorum, duygularý…
Böylesi anlarda yaþýyorum ben hep,
En yoðun duygularý!
Sardý, yine her yanýmý
Hep o, yalnýzlýk duygularý!
Bilirim, ayrýlýðýn ne demek olduðunu!
Bir kez daha yaþýyorum, þimdi bunu!
…
Hiçbir yer,
Biraz önce insanlarýn bulunduðu,
Fakat sonra terk edip gittikleri yer kadar,
Yalnýzlýk dolu olmazmýþ!
Ýþte, varlýkta yokluk!
Ýþte, yoklukta varlýk!
Her yer, yalnýzlýk kokuyor,
Ýçimi bir ürpertidir sarýyor..!
Hiç sevimsiz bulmamýþtým, bu kadar sýnýfý,
Eski sýcaklýðý yoktu ve eski havasý!
Her þey susmuþtu, sanki birden,
Sessizlik sarmýþtý her yaný, ürküten!
Ne bir soru soran vardý, ne itiraz eden,
Öylece susuyordunuz, hep birden!
Karþýmdaydýnýz gerçi, deðiþen bir þey yoktu,
Ama gözlerinizde ýþýk,
Yüzlerinizde manâ yoktu!
…
Gördünüz deðil mi?
Nasýl da geçermiþ zaman!
Sizi ilk gördüðümü hatýrladým da þu an,
Nasýl da ürkekti, duruþunuz,
Nasýl da korkaktý, bakýþlarýnýz!
Sizi nasýl görmüþsem ilk bakýþta,
Þimdi ben de öyle olmuþtum, boþ sýnýfta!
…
Siz yoktunuz, þimdi bu sýnýfta,
Yalnýzlýk sardý, her yanýmý.
Ve yokluðunuz…tüm benliðimi…
Bir ateþ sardý, birden yüreðimi,
Ve yaþlar…gözlerimi…
Gördünüz deðil mi,
Nasýl da geçermiþ yýllar,
Ýþte gelmiþ, bir yýlsonu daha,
Ýþte gelmiþ, yine bir sonbahar!
Bu yýl yine erken geldi,
Benim için sonbahar.
Demeyin sakýn bana!
“Þaþýrdýn mý hocam,
Yeni geldi ya ilkbahar! ”
Ben, her öðretim yýlý sonunda,
Sonbaharý yaþarým çocuklar!
Ben, hep ilkbaharda,
Yazda yaþarým, sonbaharý!
Sevinir, coþarsýnýz,
Siz yaþarsýnýz, yazý, baharý,
Ben yaþarým sonbaharý!
Sevinemem, yeþermesine topraklarýn,
Yapraklanmasýna, çiçeklenmesine dallarýn!
Bekleyemez sonbaharý,
Ýlkbaharda düþer, benim yapraklarým!
Ýlkbaharda solar,
Benim çiçeklerim!
Ve
Ýlkbaharda göç eder,
Benim kuþlarým!
...
Siz ne bileceksiniz, kuþlarým!
Kolsuz, kanatsýz kalmasýný aðaçlarýn!
Siz ne bileceksiniz, acýsýný ayrýlýðýn!
…
— 3 -
Bir aðacým, þimdi ben,
Tüm yapraklarý dökülen!
Bir bahçývaným, þimdi ben,
Tüm çiçekleri solan!
Bir hancýyým, þimdi ben,
Ya da bir gar, bir liman,
Tüm yolcularýný uðurlayan!
Bir çeþmeyim, þimdi ben,
Derinden derine aðlayan!
…
Bütün duygularý bir anda yaþýyorum, þu an!
Hepsini birden anlatmak istiyorum, inan!
Ayrýlýk, hasret adýna ne varsa bütün,
Ve bütün þiirlerini þairlerin..!
Orhan Veli oluyorum bir an,
Gözyaþlarýný anlatamadýðý, mýsralarýndan!
Çamlýbel’in Çoban Çeþmesi,
Oluyorum, bir an,
Dað baþýnda yapayalnýz aðlayan!
Bir ýrmak oluveriyorum, bir an,
Uzaktan uzaða akan
Ve gönülden gönüle çaðlayan!
Neler, kimler geçmiyor ki aklýmdan…
Cahit Külebi’nin ‘ Küçük Çeþme’si
Geliyor aklýma,
Dranas, Daðlarca, Tanpýnar…
Saba, Tecer, Ertepýnar…
Hepsini aktarývermek istiyorum sýradan!
Yahya’nýn ‘Sessiz Gemi’sindeki limaným,
Þimdi ben!
Bütün yolcularýný uðurlayan!
Kemal’in gemisiydi sanki bu, sessizce giden,
Ve sizdiniz yolcularý, sizdiniz giden!
Rýhtýmda kalansa, yapayalnýz ben!
…
Bütün yolcularýmý uðurlamýþtým!
Rýhtýmda boynu bükük, öylece kalakalmýþtým!
Sizce ne güzeldi deðil mi?
Ne güzeldi açýlmak, maviliklerine enginlerin!
Ne güzeldi açýlmak, serinliklerine denizlerin!
Ya bence…
Bunu anlatmak çok zor…
Sen kendine bir sor;
“Gitmek mi zor, kalmak mý zor? ”
Oysa sen gel, onu bana sor!
—4-
Sonra, bütün acýlarý atýp içimden,
Gerçeðe dönüveriyorum, birden.
Gerçekçi düþünmek gerekti..!
Bu yolcuya, yol gerekti..!
Elbet, bu yollar bir gün ayrýlacaktý!
Bir gün, bu günler hatýra olacaktý!
…
Sen devam ederken yoluna,
Neler gelmez ki benim aklýma.
Hep kuþku, hep kaygý…
Haþim’in ‘ Merdiven’i gelir aklýma,
Fikret’in ’Yollar’ ý gelir bir an,
Ýzleri yollarda kalan!
Hep yokuþ, hep çakýl, hep diken!
…
Böyle devam ederken kuþkularým,
Aklýma geliverir, bütün yaþadýklarým
Ve siz,
Siz, kuþlarým!
…
Boþuna mý sanýyorsunuz,
Eridiðini yaðlarýmýn!
Aðardýðýný saçlarýmýn!
Boþuna mý sanýyorsunuz,
Geçtiðini yýllarýmýn!
…
Doðuþta görürüm, ben ölümü,
Gençlikte görürüm, ben yaþlýlýðý
Ve ayrýlýðý… Her kavuþmada!
Bunun için sevinemem ben ilkbaharda!
—5-
Bütün gücüme raðmen,
Özleminiz sarýverir yeniden,
Daha siz gitmeden!
Ve
“Gitme, turnam! ”diyesim gelir.
Sonra, yeniden cesaretlenirim.
“Uçmalý, kuþlar! ”
“Uçmalý! ”derim.
Ve Rýza Tevfik gibi,
“Uçun kuþlar uçun, burada vefa yok!
Öyle akarsular, öyle hava yok!
Feryadýma karþý aks-ý seda yok!
Bu yangýn yerinde kül vardýr! ”
Diyesim gelir!
Uçmalýydý tabi ki kuþlar, buradan!
Uçmalýydý, bu yuvadan!
Uçun kuþlar! Uçun!
Ama dikkat edin!
Yollar uzun, hedefler uzak!
Üstelik her yan tuzak!
….
Yolculuk deyip geçme sakýn!
Koru kendini, tehlikelerden sakýn!
—6-
Aðlarým,
Böyle zamanlarda ben,
Siz gidince…
Aðlarým,
Gizlice..!
…
Sanki
Asker etmesi gibi bir þeydi bu,
Bir babanýn oðlunu!
Gelin etmesi gibi bir þeydi bu,
Bir ananýn kýzýný!
Onun için tutamýyorum,
Gözümün yaþýný!
Aðlarým, tabii ki!
Ayrýlýk bu, kolay deðil ya!
Üstelik Öðretmen Yüreði bu!
Taþ deðil ya!
Hem,
Hangi ana aðlamadý ki,
Gelin etti de kýzýný!
Hangi baba aðlamadý ki,
Asker etti de oðlunu!
Üçünü, beþini deðil,
Yüzlercesini gönderirim,
Her baharda ben!
Aðlarým, elbet!
Gurbettir bu, gurbet!
—7-
Ýþte, böyle geçer benim,
Her yýlsonum!
Bunun içindir, hüznüm!
Bunun içindir, acým, kederim!
…
Her sonbahar bir þeyler götürür benden!
Parça parça koparýr sizi yüreðimden!
Nasýl aþýndýrýrsa taþý sular,
Benim yüreðimi de öyle aþýndýrýr,
Bu sonbaharlar!
Ve
Tekrar tekrar gelir,
Benim hayatýmda sonbaharlar!
Ve yeniden, yeniden dökülür yapraklar
Onun için,
Bekir Sýtký’nýn ‘Hancý’sýyým
Þimdi ben,
Yeni yolcular bekleyen!
Gelene yeni kapýlar açarým ben,
Yeniden..! Yeniden..!
…
Ey giden yolcu!
Yolun açýk olsun, uðurlar ola!
Yollarýn gibi bahtýn da açýk ola!
Benden size selam olsun, bu yolla!
Ama sakýn unutma!
Bir selam da sen yolla!
…
Dilerim,
Her þey gönlünce olsun!
Dilerim..!
Ve
Ve sizi
Allah’a,
Emanet ederim!
15.06.2001
Mehmet KIYAK*
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.