melekler kalbi terk edince demir renkli bir iskelete döner insan Mehtap Yıldız
melekler kalbi terk edince demir renkli bir iskelete döner insan
þerh
"gözlerini üstüme dikme artýk" dedi ve
aðýz boþluðunda biriken günahlarýn tenine devirdi baþýný arýnmak için çaresizce ilahi sancý kusan d/olgun bir yeminle saçlarýný günaha gömdü insan sabahý bekliyordu yaþamak için yine ýþýða mecburdu tükenmezdi onun umudu oysa gece ne þeytani nöbetler geçirmiþti yar ile diz dize göz göze yapýþkan ve al kaç bir mutluluktu bu farkýnda deðildi ellerini öperken suskun yaðmur kuþlarý gönlü boþ sefil kediler titriyordu dizlerinde yoktu onlarýn tek kuruþluk düþleri onlar kadar oda yoksuldu iþte
bakýþlarý hep soðuktu alýcý kuþlar gök taþýrken geçmiþ zamanýn kör yüzünden içi çoktan ters yüz olmuþtu bile dünyanýn yürünmezdi artýk onun görünür izinden daha kendine bir kare olsun yer bulamadan korkmuþtu ruhunu yoran bu müthiþ mucizeden kaçmýþtý hep sonsuza uçup hür yaþamaktan ve adýný sýyýrýp sol kaburga kemiðinden karnýný tuttu yüzünü sakladýðý ins"in gözünden iki eli böðründe yönsüz alev iki ayaðý sýrat yolu gibi ateþ ve insaniliðin verdiði þefkatin kaygýlarýnda aðladý ilk gün yalan ve çok yýlgýn sonra dehþet bir savaþ “beni cezalandýrma” diye yalvardý çulsuz bir telaþ ile boðazýnda iki düðüm olmuþ sancýsý içiyordu dilini yüreði deli bir mermi gibi koþuyordu dört nala yutuyordu þehadet demini tam yakalandýðý yerde kýrmýzý gökler saracaktý tenini bilirdi af diliyordu dilleniyor du ucube yollarýn kalýn gözleri bakýyordu yüzüne düþleri korkunç ve uzundu yüzü çok kýsa bir günlük zulümdü ansýzýn batýyordu tenine güçlü bir zaman bütün sularý çekiliyordu içinden ruh kaynamadan uyanýyordu öðlen sýcaðýnda uyuyan nefs-i lisan gözlerini toplayýp bu miskin hür rüyadan akýyordu içine küflenmiþ bir dere kenarýndan ve rüzgar esiyordu amansýzca göðsüne dað çiçeði dingin nehir ve küskün ovadan inen akþam telaþý baþlýyordu yeniden çýplak þakaðýný yutan güneþ parmak sallýyordu ona diyordu az sonra gömeceðim seni karanlýðýma her þey herkes düþmandý sanki o anda çarpýyordu duvara benzer matemli yalnýzlýða bu gece kendini boðacaktý son uyku sokaðýnda biliyordu ve bir o kadar üþüyordu yanarken kalbi aðzýnda secdeye bakan bir duanýn gönlünde aðladý ve haykýrýp çýðlýk çýðlýk ey Alem þahý nerdesin sen dedi
ve onu baðýmlý kýlan ölümlü tanrý insaný tutmuþtu göðsünün kelepirinden bir karýþ aþk basýyordu gerdanýný boðan denize güçlüydü þehvetin ayazý aç kadýn ve tok erkek savaþý bu balýklar sabýr çekerken otuz iki diþ kökünde kumdan kavimler daðýlýyordu dili yanmýþ o lal odalarýna ve tanrý acýkýyordu birden atasýna benzeyen çoðul bir çoklukla fýþkýrýyordu kaný tanýmsýz bu arzu tahtýna cehenneme küllen yeminle aklýnda sýrf tadým vardý bu demde ziyafet vakti gelince özgür býrakýyordu onu kendine ve o dört kýyamet içinde seviþiyordu bu küstah ölümle anlat diyordu üç kareli temyizsiz bir karanlýkta aklýnda koca bir dünya bocalýyordu haram bir aðýz kapýsýnda yakýyordu bakire saçlarýný hiç acýmadan sonra tövbesi katran kokan aðarmaz bir suçla
kuþlarýn gelip bozduðu bu sessizliði ihanet sayýyordu yalnýzlýðýna birde melekler kovuluyordu ikramýn koynundan emziremem karanlýða sütümü diyordu insan masumiyet böylesi sarhoþken göðsümü yakan yaðmurlarýmda dur orada yaklaþma bana nisyan içi mi küfürle kuþatma
dengesiz atlar yelelerini tarýyordu ruhu bozuk savaþlar terlerken sýrtlarýnda tepelerde yusufçuklar uyanýp yaþam diye gürlüyordular bu ölü hale hayvan aklý diyen tanrý kör sineðin aðýna düþüyordu aklýný toz rengi merdivenlere salýp göklere direkler dikin diyordu beyninde meleklerin sesi çýnlýyordu kan rengi direniþ içinde Nemrut o fersiz kanada yeniliyordu
unutma inan ve elini “bismi” diye uzat kýzýl renkli daða çocukluk öksüz bir ceninken henüz isa dil sürüyordu huzura maðara içinde Allah sesleniyordu kullara
haydi topraða
muhakkak kurtuluþ o Makam-ý Mustafa
mhd
sancýlý dönemlerde elendiðimiz bu günlerde her hangi bir ýrk renk ve kimlik gözetmeksizin yalnýzca insan olmak adýna ve insani mülahaza niyetine dokunduðum gönül yaramý okþayan çok deðerli seçki kuruluna þükran ve teþekkür dileðimle.
göklerimizi saran bu kara bulutlar rahmet ve Nusret dýþýnda bir zerre olsun düþmesin yere.Mevlam yar ve yaranýmýz olsun inþ. Ülkeme sonsuz bir esenlik ve barýþ diliyorum...Amin. saygýmla
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mehtap Yıldız Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.