Gökyüzü tam elli tonla aydýnlandý.
Ben karþýsýnda bir yerde oturuyordum.
O renklerin her biri bambaþka bir mesaj veriyordu.
Gökyüzü,ah gökyüzü!
O yeryüzündeki tüm mavilerin gözbebeðiydi.
Denizler bile Onun çaðrýsýyla rengine kavuþurdu.
Belki de bu yüzden baþýmýzýn üstündeki gökten saklanamadýk.
Misafir gibi utangaç,
Misafir gibi kaçmaya hazýrdýk.
Sonra göl konuþtu gökyüzünden evvel.
Sevdanýn þarkýsýndan önce kahkahalar attý.
Çünkü ilk kez tadýyorduk þefkati.
Aþk þefkatten sonra gelmiþti.
Saygý büyülemiþti aþktan önce.
Çok sevdik.
Göl durgun bir uykudayken aðladý aþk.
Üzerine yaðmur yaðdý ve uyandý.
Ýþte o zaman biz coþtuk.
Kanatlanýp uçtuk.
Bir kadeh þarap içmek istedik.
Ýçemedik.
Ay gökyüzünde seyrediyordu bizi.
Biz yeryüzünde ayý...
Göl her ikimizi de.
Uçuk bir maviye dönüþtüðünde dünya;
Ayaklarýmýz yere bastý.
Çünkü artýk öðrenmiþtik aþký...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.