Ayak seslerini fark edince
mumlar aramýza devrildi
Kül ayaklandý
sanki zamaný dolmuþçasýna
Ýçimden bir þeyler týrmanýp
savruldu yüzüme
Gel dedi gidemedim
karanýn göðsüne oturmuþ
sarý bir salgýn gibi
dolaþýyordu gözleri
nasýl dedi
dedim ki
gözleri aç bir þairin iþtahýný kabartacak kadar harf yüklüydü
sustu
bende sustum
bu yokluktan mýydý her sokakta kirpiklerimi düþürmem
parmaklarýma kazýnan tanrýsal desenler gibiydi gözleri
ve ten ayrýðýndan yeþil hatlar sunardý içsel dürtüler
kim bilir derisi alýnmýþ harfler kazýdým sýrtýma
ki ardým kalabalýk bir harf sessizliði
ne uçuk düþlüyorum seni
ve sen mirim af et beni
seni yazacak kadar inançlý bir cümle
olduramadý benliðim