kum deðil
kil hiç deðil
tuz eþiyorum
çekilmiþ týrnaklarýmla
söküyorum iyotlarý
tek tek.
kozada týrtýl
sofrada zeytin
midyede incidir
seni beklemek.
titrediðinden deðil
okþadýðýndan hiç deðil
eyvahlarýmdandýr
ellerim aþaðý.
yaðmur ne ki
toprak kim ki
serin seherle olgunlaþýr
buðdaylarýn baþaðý.
sazlýkta olta aradýðýmý sanma
balýklar yalýn/ayak
sularla dizlerimi okþayarak
kamýþlarla inleyerek
rüzgarý avlýyorum
eðildiðinden
rüzgarda bu kadar kamýþ
kum ne ki
su kim ki
balýklar bile ney sesiyle
yýkanmýþ
sus....
süleyman’ýn sesidir bu
dinle bak..
ruhlarý cem ediyor üslûbu
ansýzýn kopan
kuþluðun
kuþ boþluðunda
çýðlýðýn çýð sesidir
ve çiçeðin
tomurcuðunda
süleyman’ýn
çið nefesidir
ne güzel ummandýr o
koklar insaný.
yalnýzsan
efkarlýysan
varsa üstelik
güz görmemiþ yaran
sen çekilirsin, o çeker
akar devranýn kaný
dinle..
kuþlar bilir bu lisaný
çünkü;
kuþ dili
anka külü
þam bülbülü
belkýs’ýn sultanlýðýna inat
ve dahi cümle rüzgarlý kanat
süleyman’ýndýr
doru atlar yelesiyle
yalýn kýlýçlar sesiyle
kirmanýndýr.
býrak..
zümrüt de
yakut da
karun’un olsun
rüzgarlar
nasýlsa
süleyman’ýndýr...