Bir türkü çalıyordu içimde, bir el vuruyordu teline sazın.
Hüzünlü bir ses yükseliyordu derinlerden,
dokuyordu ilmek ilmek yüreği...
Kan damlası sözleri, sıralarken ardı sıra,
bir hüzün dalgası vuruyordu kıyılarıma...
Istırabın rüzgarı esiyordu sırtlarından,
kurutuyordu sularını boğazın
İçten bir hıçkırık karışarak sesine
damla damla düşüyordu gözlerimden..
Sert kayaları parçalar, eritirdi nar-ı
Öfkeli, üzgün ve kırgındı sanki
Ağıtlar yakıyordu bir şeylere dair
Serzenişler döşüyordu!
Kilim gibi dokuduğu sözleri içime işliyordu.
Bitti, diyordu! Bitti!
Neydi biten anlamıyordum...
Vakitsiz, destursuz gelen, bağrıma vuran kimdi!
Ve neden!