Bu yalnızlık yeni mi?
Ne diyordum bu yalnýzlýkla ilgili?
Hani en küçük deðiþikliði bile farkeder ya insan…
asýlý duran çamaþýrlarýn aðýr aðýr kuruduðu
kitaplýðýn günden güne kim bilir daha ne kadar tozlanacaðý
hiç bakmadýðýmýz yerlerin gizli karýncalarý
yani gündelikçileri yalnýzlýðýn, kadim ahbaplarý
ve yaþamanýn görmezden gelinen küçük ayrýntýlarý
Sen anlamýyorsun ama,
Ben sürekli kendi imdadýma yetiþiyorum
Mesela iç geçiriyor bir çekirge
ç’ler, k’ler ve i’ler içinde
Kýrarak gövdesinin yumurta kabuklarýný
O’nu da duyuyorum
Eee, þu’nu diyordum iþte…
O fýrtýnadan çok sonralarý bir gece
Kuzey Londra’da tek oda bir evde
yatakta unuttuðun bir þeylere çarpar bacaðýn,
göðüs kafesin titrer umutla , uyanýrsýn…
irkilir, bozulur tekdüze yalnýzlýðýn.
Gardýrobu açarsýn!
Asýlý duran takým elbise sessizliði!
Pencere kenarýnda, sallanan sandalye sessizliði!
Yeni yýkanmýþ mutfak eþyalarýnýn parlayan, metal rengi sessizliði!
- Gýrtlaðýndan dünyaya bir küfür yýrtýlýr
- Yazýk… kimsecikler alýnmaz üstüne
Yani, herhangi bir pazar gecesi saat on iki otuzun travmatik sessizliði!
Seviþen, yeni evli bir çiftten payýna düþen kýrmýzý sessizlik…
ve sessizliðin,
ve yalnýzlýðýn daha akla gelmedik türlü çeþitleri…
Sen hala anlamýyorsun ama
“Bu yalnýzlýk yeni deðil!” demeye getiriyorum.
Öyle ki, sen varken de vardý.
Bir gün sen gittin, geriye yalnýzca yalnýzlýk kaldý.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.