Blackless
özür dileriz şimdi biraz öleceğiz
Blackless

özür dileriz şimdi biraz öleceğiz


özür dileriz şimdi biraz öleceğiz


‘’bizi çağırmayın meşgulüz
o filmi bir kere seyretmiştik
özür dileriz şimdi biraz öleceğiz


önce,
küçük bir çadır açacağız
yalancık ormanında
ve tohumlar serpeceğiz
düşlerden
sarı, mavi, mor, pembe
karabasan büyüyecek
fidelerimiz
üstümüze giydirip
en renklisini
yüzümüz içine
gömecek kıblesini

özür dileriz
ben ve şu…
hani, yanaklarında
eski gamzeleri olan.
hani, saçlarında
güneşleri solduran

küçük kız
sonra öleceğiz

sabıkalı duyarlılığımızla
yaşamın vanasını açıp
dayayacağız
ağzımıza gazını
derinden soluyacağız
derinden
yitirilip kokuşmuş anları

küçük kız
ellerin ah o ince narin
yalanlara hudutlar çizen
zavallı ellerin
çalakalem yazdığın, aşkların
sakladığın, mısraların
belki, ardından ağlayacaklar
ve siyahsız ve lekesiz
kelimelerin
şiirlerinde kalacaklar
cümlesiz

şimdi biraz öleceğiz
devirip kirpikleri bir anda
kapanacak
zamanın üstüne gözlerimiz

yitik benliğinin tümörü
sol yanımda güzel kız
düşen her kirpik tanesi
yanaklarıma ağır
sevdaları çıkarıp
kapsül kapsül şişesinden
bir bardak şarabında
gırtlağımıza yuvarlayacağız

biriktirip gölgeleri
yeşil kağıt tomarlarına
gözlerimizle
sırlayacağız aynalara
kayıtlara
insan diye geçireceğiz
şeytanın adını

alıp yatağımıza
sevişeceğiz
kanlı eldivenleri
çocuk ellerimize
geçireceğiz
ve bebekler
doğuracağız
karanlığa

hangi aydınlığı tutsak
gecede tutsak kalacak
kollarımız

bu yüzden
jiletle kazıyıp
her eksileni bileğimizden
imzasını tutacağız yüreğimizde

mükemmelliyetçi
yalnızlığı
boynumuza geçirip
tabureyi itecek
sessizliğimiz
azıcık öleceğiz sonra


Blackless
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.