‘’bizi çağırmayın meşgulüz o filmi bir kere seyretmiştik özür dileriz şimdi biraz öleceğiz
önce, küçük bir çadır açacağız yalancık ormanında ve tohumlar serpeceğiz düşlerden sarı, mavi, mor, pembe karabasan büyüyecek fidelerimiz üstümüze giydirip en renklisini yüzümüz içine gömecek kıblesini
özür dileriz ben ve şu… hani, yanaklarında eski gamzeleri olan. hani, saçlarında güneşleri solduran
küçük kız ellerin ah o ince narin yalanlara hudutlar çizen zavallı ellerin çalakalem yazdığın, aşkların sakladığın, mısraların belki, ardından ağlayacaklar ve siyahsız ve lekesiz kelimelerin şiirlerinde kalacaklar cümlesiz
şimdi biraz öleceğiz devirip kirpikleri bir anda kapanacak zamanın üstüne gözlerimiz
yitik benliğinin tümörü sol yanımda güzel kız düşen her kirpik tanesi yanaklarıma ağır sevdaları çıkarıp kapsül kapsül şişesinden bir bardak şarabında gırtlağımıza yuvarlayacağız
biriktirip gölgeleri yeşil kağıt tomarlarına gözlerimizle sırlayacağız aynalara kayıtlara insan diye geçireceğiz şeytanın adını
alıp yatağımıza sevişeceğiz kanlı eldivenleri çocuk ellerimize geçireceğiz ve bebekler doğuracağız karanlığa
hangi aydınlığı tutsak gecede tutsak kalacak kollarımız
bu yüzden jiletle kazıyıp her eksileni bileğimizden imzasını tutacağız yüreğimizde
mükemmelliyetçi yalnızlığı boynumuza geçirip tabureyi itecek sessizliğimiz azıcık öleceğiz sonra
Blackless Sosyal Medyada Paylaşın:
Blackless Åiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.