Bozkýr ayazýnda yüzü yanmýþ esmer bir çocuk;
Daðdan dönen dað babasýnýn heybesinden çiðdem çýkacak ,
Çünkü gözleri boncuk boncuk.
Üstü baþý yokluk ,
Ha döküldü ha dökülecek.
Seðirtip koþan karakaçan
Bilir ki heybesini önüne getirecek
Acýr yüreðim konuþan dile,
Dil deðer küçüðün yüzünde açan buz pembesi güle
--Baba...
--Baba ne getirdin bana...!!
Nasýrlý elleriyle bir avuntu gider yavrunun baþýna,
Ýnsan yaþlanýr,
Girer o anda bilmem kaç yaþýna.
Yýkýlýr aðýl;
Koþar kuzular sütten yýrtýlan memeye,
Baþlarým,
Ýçimdeki bahardan aðýtý ýslak ýslak dinlemeye.
Çocuðun yoksul , gök mavi gözleri yýldýz yýldýz çakmaktadýr;
Baba yorgun yorgun ,ayaklarýnda eriyen karlara bakmaktadýr.
Bilir ki baba ,
Bahar güzelliði kadar acýdýr,
Çünkü küçük Ahmet karýsýndan O’na
Hem yadigar hem de baþ tacýdýr.
Kýþ kapatýr yollarý, vitrinleri, evleri ,
Fatmayla yaþadýðý güzel günleri.
Örter kar zenginliði de, fakirliði de , öksüzlüðü de,
Ahmet’in maviþ gözlerini de.
Ya bahar....?
Tutar hýþýmla yavru babanýn heybesinden ,
Sarý çiçekleriyle bir avuç çiðdem
Çýkar adamýn yamalý cebinden
Koklar baba bahar kokan saçlarý derinden,
Öksüzlüðü vurur öpücük, en çýplak yerinden.
Birden koþar yavru; elinde çiðdem ,
Ayaðýnda yýrtýk lastik sokaða,
Kar gibi erir baba’nýn gözleri dalar taa.. uzakta mezarlýða..
Sakýn solma çocuðum ,
Sakýn;
Çiðdemler de bazen sarý yoksul çiçekler açarlar hayata,
Tatlarý baldan ziyade,
Baldan sarý
Sen kadar solgun,
Sen kadar duygulu;
Ve cemre kadar düþkün bahara
Belki hiç kimseye sevdiðini söyleyemeyeceksin
Ama;
Bakýþlarýnda hayatý herkeslerden çok seveceksin.
Sakýn solma yavrucuðum,
Bil ki senin bahara doðduðun gün,
Hayata ve acýya direnmek de doðacak.