bir doðup, bin öldüðüm bir gün bugün,
çiçekleniyor hüz’nüm güne(y)bakan
kuytu yamaçlarýnda daðlarýn,
ocak ocak gül dikiyorum yüreðime
korkma, solmaz bu þafakta
her sabah güneþ açan gül,
ey acýsýyla mutlu olduðum sevgili
ben aðlasam da sen gonca gonca gül...
ölüsü kan rengi gelinciklere karýlmýþ
dirisi ellerinde
gül parmaklý tanyerinde
sýcaklýðýyla gözlerinin
karlý dað baþlarýnda
yaban güllerinin hüz’nü ile sarýlmýþ,
masallarýn gerçek olduðu
aþkýn çiçek çiçek
kaf daðý’nýn kýrlarýndan
yüreðime dolduðu
çaðlayan bir duygu selisin,
ýlgýt ýlgýt esen
sesinde bülbülün seher yelisin...
bilen biliyor yüreðimi
kim doðdu, kim öldü bugün;
gün beþ ocak, yýl ikibin
sen yolumda dikiliydin
sessizliðin gül aðacý
bir yabancý el gibiydin;
eski zaman þarkýlarýyla
dolanýyor dilime adýn,
dolmuyor bir türlü gönlümde miadýn..
ve artýk seni, gömmeliyim bir daha
yüreðimde ocaða gömdüðüm gibi
külüne güllerin,
ne akþama solmalýsýn
ne doðmalýsýn sabaha...
bir güldün, pir güldün,
ocak sonu güneþ açan bir gülsün;
karlarý eriyen dað baþlarýnda
çiçeklenen uçurumlarýn yamaçlarýnda
kaynaðýnda sularýn büngül büngülsün;
kuytusunda daðlarýn
otuzüç kurþun yemiþ
þair kadar yaralýyým bugün
’kirvem hallarýmý, ayný böyle yaz!’
kurþun çiçek açar
kutsal dualarca tesbih aðacýnda,
yüzüme bakar yüzün,
nefes nefes kokun içime kaçar
geçen yýllar gibi, tane tane yaþlar
hat’mederim bir acýyý,
bir acý daha baþlar, çaresi yok,
böyle yaþ(l)anýyor aþklar...
Þaban AKTAÞ
30.01.2013