“kalk gidelim sevgilim rüzgâr bizi yitirir bu yaðmurda”
.
þehrin tren garýnda
aðlamaklý bir kýz çocuðu elinde yýllanmýþ kederler
bilmediði pisliðe bulanmýþlýðý görenlerin
þaþkýnlýðýmdan unutuyorum
kaçýncý peronda yazýlýydý gidiþin
hangi vagona yüklemiþtin
hýncýna buladýðýn bitiþi
göremedim
bakmayýnca görmüyor insan
acýya katýk yüzlerin acizliðini
hazin dalar el sallayanlarýn gözleri
yankýlanýr avuçlarýmda topladýðým rengi
gün açmayan mavilerin
kim üfledi yazgýmýza savruldu küllerimiz
yastýk altýydý ölüm
ölüm burnumun ucunda
uðurlanan can çekiþtiriyordu canýmý
biz’dik ve aðlýyordu þehir
hüznün dehlizinde itiþ kakýþ
kol geziyor hatýralarým
öylesine doluyum ki kokusuyla
genzimi yakýyor alev alan yüreðim
satýyorum yedi ceddini üç beþ cüsseli lafla
sövmezdim bunlara eskiden olsa
kýþ saçlarýma yaðdý özlemini
ben bana ne diyeyim
ne diyeyim de bastýrsýn sensizlik öfkemi
kimilerince ismim safýnda kimsesizliðin
bilmezler demindeyim sessizliðin
sevinin yýldýzlar býrakýrken avuçlarýnýza
katliam bu ayýn perçemine okutup üflettiðiniz
her kâbus için ayný þiddetle
sýrtýmý dönüyorum mehtaba
ifrit kesiliyor yalnýzlýðým
istemiyorum tek ýþýk huzmesi
doðmasýn bana
_heybem yalnýzlýk dolu usta
paylaþalým mý böldüklerimi
Neþe CÖMERT
18 Ocak 2013