Ta

kumral susuþluyduk yedi iklime namzet
aðýr iç kanamalarýndan geçerken iç kentlerimiz
umut büyüttük elma kokulu aðzýnda baharýn
uzun bir geçiþ dönemiydik
bir yarýmýz hep yaz korkulu
maviye dalan noktanýn
uyumsuzluðuna da takýldýk
uyumsuz noktanýn mavide daðýlýþýna da...

çay buðulu bir ilkgençliðin bulanýk düþüydük
gri kaldýrýmlarda tozlu bodur aðaçlarla sýrnaþýk
içtendi çamuru ayazýmýzýn
her soðuða zamansýz uyandýk da
teslim etmedik arkadaþlýðýmýzý
adsýz hiçbir neþeye...

ayaklarýmýzda kar kesikleri
yavru serçeler avuttuk yumurtalý tükürüðümüzle
çaðla gölgeli bir soluklukla öðrenince bölüþmeyi
patates közlediðimiz küllerin arasýnda
topraðýn yalansýz kokusuyla bozduk aklýmýzý
komþu komþu ilk akþam aydýnlýðýnda
ses sese verdik
ihaneti aldattýk
aldatmaya ihanet ettik
sevmekti bu
hayatýn ta kendisi...
...


havalar ise pusa büründü
ayaklarýmýzda unutmamanýn ürpertisi
eski kentler de perdelerini çekmiþ gözlerine
kalbimizin aðrýsýna dar geliyor bu gece bu koku
bu yýldýz düþkünlüðü bile
biz bu aleme çok
bu öykü bize dar
bize bir gitmek uydu
üzerimizde geçmiþ kýþ kýrýntýlarý
özlemeyi de üþümeyle bir tuttuk ya üstad
bütün bir dünya gelse þimdi üstümüze
vaz geçmeyiz ayrýlýðýn üstüne gitmekten
gitmekti bu
ölümün þýpsevdisi...





kaðan iþçen...
Sosyal Medyada Paylaşın: