Sürgünde kalýr hatýralar
Eþkýya þehirlerin fahiþe akþamlý gecelerinde
Ucuz þaraplarýn eþliðinde susar kediler
Ve kelimelerin aðýr bir bedeli durur þiirlerde…
Birkaç balýkçý kýlçýðýna dönerken sahte çýplak seviþmeler
Arenalarda aþk iþçileri durur
Nasýrlý ellerde tutulan ilahi kutsanmýþ kýlýçlar
Kan damýtýr kum saatleri
Hayat bir meydan okuyuþtur belki de bir nefse
Zindan dolusu suskunluklar büyütürken türküleri
Deniz görmeyen mavi bir rüyadýr bir an/kara
Volkan kenarý bir duman
Þimdi býraksam renkli kalemlerimi lav dökerdi belki de
Ey yaþlý yürekli çocuk…
Önce geceyle seviþmeyi öðren...!
Parmaklarýn nasýrlaþmaya baþladýðýnda
Ýþte o zaman sevebildiðini anlarsýn yýldýzlarý
Ve her kayan yýldýz bir yaðmur olur o zaman
Öfkenin üzerinde yürüdüðün an
Anlarsýn zamanýn haykýrýþýný damarlarýnda
Ve
Ver…ver…
verebildiðin kadar boþluða kendini
Ver ki boþluk kendini o da seni doldursun
Odanýn suskunluðu seni ne kadar doldurmuþsa
O boþluk kadar dol ki kelimelerin dudaðýndan çýkabilsin
Ya da bir somun ekmeðini herkes için bölmeye gücün olabilsin
Çýplaklýðýný anladýðýnda
Tenindeki toprak kokusunu anlaman hiçte güç deðil
Ceketini yaðmura asmýþ þairlerin teri
Deðil boþuna bir ömrün kýssasý
Ya da yasý olmadý ki mýsralarýn akþamlarý….
Çamurdan çýkan kaleler..
Vee..
Taþlara inat…
Balçýk dolu üryan yanlarýný düþün
Su, Toprak; Ateþ
Kuruyan aðustos topraðý
Ya da yaþaran nisan gözlerinde canlansýn
Þimdi ölü bir mevsim saldýrýrken sarkýt dolu kýþla
Þimdi dur damýt kendini kendinle aþka dair her þeyine sarýlaraktan
Düþlerini sever gibi….