MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Algın Sayıklamalar
/ yüRekTen

Algın Sayıklamalar







sessiz düþündü.
“ellerin” dedi kadýn.

“ellerin…”

“ve gözlerimin içinden bakýyor geceye yüzün
hadi öp beni
bir kerecik öp
öp de kýskançlýktan
çatlasýn hüzün…”



Ýstanbul sen kokmalý yaðmurlar ben
yaðmurlar ben
Ýstanbul sen…




Aþk bir hata mýdýr? Aþýk olmak yanlýþlýk? Cevabýn yüzde doksaný ’hayýr’ olacaktýr, kesinlikle. Çünkü aþk yüce bir duygudur, olaðanüstü bir hissediþtir ve aþýk olmak güzeldir. Evet evet biz böyle öðrendik sözlük anlamý itibariyle aþký, tabii ya...


Peki ya bu aþk denen þey sözden eyleme geçtiðinde neden anlamýný korumaz? Neden yüceliði doya doya pratikte yaþanmaz da hep sözde kalýr, sözün en derinine en dibine çakýlýr þarkýlarda ve þiirlerde?


Tatlýsýný - acýsýný olabildiðince yoðun yaþarýz, yaþamak isteriz hep bu duygunun. Kalemi kâðýtla, kâðýdý kalemle, mýsralarý ardý arkasý kesilmeyen onlarca mýsra ile hatta harfleri birbiriyle seviþtiririz de neden sevdalýnýn gözüne deðen gözlerinde seviþemeyiz bir türlü özgürce? Kaçýrýrýz bakýþlarýmýzý ona bakarken?


Ýçimizden oluk oluk kâðýda dökülen lirik söz yaðmurlarýný sevdiðimizin karþýsýna geçtiðimiz anda durdurur, ketumluðumuzla keseriz.


Heyecan?
Kalp atýþý?
Karþýndakine güvensizlik duygusu?
Þüphecilik?
Ya da onun bizi bizim onu sevdiðimiz kadar sevmediði düþüncesi?


Oysa günlük hayatta birbirimize sorduðumuz sorular gibi merak ettiklerimizi gözünün içine baka baka sorup anýnda cevap almak varken neden geceye hapsederiz kendi kendimizi?


Ele ele göz göze iken bir þehire sýðar varlýðýmýz onunla. Fakat çoðu zaman kaçýnýlmaz olan ayrýlýk kapýya dayandýðýnda þehir olur sevilenin yokluðu. Büyür, büyür, büyür ve içimizin coðrafyasý dar gelince yokluðun - yoksulluðun yüz ölçümüne, bir anda binlerce sancý çizik atar yüreðimize býçak misali. Ardýndan aðrýsý - sýzýsý bitmek bilmeyen geceler…


En nihayetinde göðsümüz yarýlýr ve bir ses, “Doður beni azat et!” der çýðlýk çýðlýk. Ve þiir çýkar içinden olanca ihtiþâmýyla. Bir bütün halinde doðar bir sayfaya sýðar varlýðý. Ama aslý öyle deðildir.


Þiirin tamamýnda bir bütün gibi gözüken bu duygular yine harf harf, mýsra mýsra yayýlýr geçmiþin karanlýðýna, anýlara ve anýlarýmýzla beraber o þehrin her semtine, her sokaðýna, hatta yürüdüðümüz her kaldýrýma.

Bu þehir çoðu zaman:
Ýstanbul’dur.



sessiz düþündü.
“ellerin” dedi kadýn.

“ellerin…”

“ve gözlerimin içinden bakýyor geceye yüzün
hadi öp beni
bir kerecik öp
öp de kýskançlýktan
çatlasýn hüzün…”




hemen gitme n’olur
aniden çekip gitme


bir sigara tiryakisi gibi düþün beni
sana müptelâ


yasak koyup saklanýrsan bir köþeye
ararým seni Ýstanbul’un
ikimiz kokan caddelerinde
ve havasý ellerin gibi sessiz sakin
sularý gözlerin gibi deli divane akan
o þehirde


karþýmda dur öylece
ellerin masanýn üzerinde


içmek istemeliyim gözlerini
her gece içime çekmek
varlýðýnla soluk alýp verirken
ciðerlerim bayram etmeli yokluðunla


karþýmda dur öylece Can
bir sigara paketi gibi dur


zehirlendiðimin hakkýný vermeliyim
sana uzanmamayý öðrenmeli
yavaþ yavaþ ve aðrýlý
‘sen’den
vazgeçmeliyim…





/ yüRekTen
Üvercinka 10⅚ Sayý

Temmuz/Aðustos 2023



Sn. Sait Açýkgöz Öðretmenimin “Üç Düðme” isimli þiirinden esinle.

“ýslak kuþlarýn kýþa küfrüdür susmalarý konmuþ
göçemeyiþin ürkek bekleyiþleri yaslandýðým dalda
varoþça kýstýrýlýr can bir sokakta kanlý býçaklý
öpünce geçmez yaram
beni sevdan vurmuþtur”



Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.