Bizim öykümüz önce alnýmýza Bir býçaðýn sivri ucuyla Sonra nar aðacýnýn körpe vücuduna kazýnmýþtý Hasan ve Emir... Ýki ayrý kader çizgisinde Yürümek isterken ayný yolda Bile bile uçurumdan itildiðimizin Farkýna bile varmadan...
Ben okuldan gelirdim Sen iþlerini bitirmiþ olurdun Öðlenin sýcaðýnda tepemize koþtururduk Gömleklerimiz terden yapýþýrdý sýrtýmýza Benim dilimde sana uydurduðum öykülerden bir kaçý Senin gönlünde kocaman bir ben yatardý
Bir yanýmýz beyaz bir gökyüzünün hayaller ülkesinde gezinirken Bir yanýmýz devrilmiþ bir duvarýn son yüzünde utanç maskesi takardý
... Aralýk býrakýlmýþ bir kapýdan Gökyüzüne salýverdiler mavi uçurtmayý Yer gök beyaz bir rüya Salýnan rengarenk çocuk düþleri arasýnda Engin bir deryaya baþladý yolculuðumuzun Son adýmlarýný saymaya baþladý rüzgarýn ýslýðý Ayaðýmýzýn altýnda ezilen kar sesinin Kulaðýmýzý doldurduðu o son salâ’da
... Vakit akþamýn boz bulanýk koynuna yürürken Bir duvar dibinde: Maske takmýþ insanlar(!) Gölge oyunlarýnýn zaferiyle bitiþini izlerken Kapandý siyah bir perde Duvar üstünde kahverengi bir ölü Veryansýn ederken Kendini kurban ediþine, sevinemedi...
Bana öyle bakma Gözlerimi göremiyorum Aynalar kýrýk Aynalar keski Aynalar yüzüme arkasýný dönmüþ Siyah bir korkunun, yokluðundan ibaretim ...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ülviye Yaldızlıı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.