“Gel,” benim gözümle bak dünyadaki eþyaya,
Ya ehline biat et ya da var git yoluna.
El vermeden kurtulmak çýkmak gibidir aya.
Dergâhta bul yareni bekleme gir koluna.
Ya gökteki “kamer” ol; ya da “þems”, ki ýsýtýr.
Merkeze insaný al, koþtur fenafillâha.
Bir elden aldýðýný diðeriyle yansýtýr.
“Gel,” dedik ne olursan “gel” fisebilillaha.
Yol uzun mu derviþe, kýsaltmak maharettir
Kýsaltamayan çýkar ah, bab-ý küstahan’dan
Bu dergâhta kir olmaz her þey hep taharettir
Boþ gelenler dolmadan asla çýkmaz bu handan
Sura üfleniyor say duyduðunda o ney’i
Silkin dirilir gibi, kurtul mahpushaneden.
Gel de gör yaþýyorken yanan þu divaneyi
Rab’dýr güneþi, ayý insana burhan eden.
O, ki neyzen hamd’edip üflerken huþu ile
Ýnletirken kamýþý tertemizdir nefesi
Kucaklar sanki arzý þefkat, aguþu ile
Bize ilhamlar verir “hu” diyen eren sesi
Ayrýlýp vatanýndan yola çýkan abdal’ýn
Gül gibi kokusunu çok uzaktan alýrýz
Zemheride donmadan canlý kalan o dalýn
Gölgesinde ilhamý bil ki Hakk’tan alýrýz
Gönlümüzde Allah’a varmak “Þeb-i Arus”’tur
Ýþte biz bu uðurda uyku nedir bilmeyiz
Kaynaða ruhumuzu sürmek “Þeb-i Arus”’tur
Giderken sevinç duyar gözyaþýný silmeyiz