Neydi bizi birbirimizden farklý kýlan
Allah’ýmýz bir kitabýmýz bir peygamberimiz bir
Uyduramadýk kendimizi deðiþen zamana
Oyuna getirdiler, verdiler silahý elimize
Git vur dediler kardeþ bildiðin insanlarý
Daðlara çýkardýlar o gencecik fidanlarý
Elimizde silahlar kan kusarken
Hayalimizdeki mutluluk tablolarýna
Sonunun ne olacagýný hiç düþünmeden
Basýyor parmaklar tetiklere
Vicdan mahkemesi kurulmadan yüreklerde
Yakýlan ateþle devrilir yigitler vatan aþkýna
Al bayraga sarýlýr tabutlar, dillerde Allahu ekber
Geriye kalan gözü yaþlý bir eþ, yetim bir çocuk ana, baba
Yangýn yerine dönmüþ yürekler ve sözün bittiði yer
Vatan saðolsun, Millet var olsun
Dað gibi yiðidi kör kurþunla deviren ey gafil
Ne zaman uyanacaksýn maþa olduðunu anlamaktan
Ne zaman göreceksin silahla bu iþin olmayacagýný
Ne zaman anlayacaksýn içine düþtügün tezgahý
Belkide hiç anlamayacaksýn, heba olacaksýn
Bir mezarýn bile olmayacak kimbilir...
Tezgahýn baþýndakiler ovuþtururken ellerini
Yeni bir senoryoyu yazmanýn keyfiyle
Sahneye sürmek için zamanýný beklerler
Vanpirlik, kana susamýþlýk genlerinde var
Çocuk bilmez, kadýn bilmez er bilmez
Ey Milletim uyanýn
Dur demenin vakti çoktan geldi geçti
Kalleþ olan, namert olan safný seçti
Birlikte bozalým bu tezgahý, bu oyunu
Çanakkale’de omuz omuza çarpýþan biz degilmiydik
Birlikte vermedikmi kurtuluþ mücadelesini
Vakit tamam, kardeþ olma vaktidir
Biz tarihi yeniden yazanlarýz
Canýz, kanýz. biriz...
TUNCAY