GÝDÝÞLER...
Bin kere kuruyup ölmek ve sarýyý bölmek ortadan ikiye
Un ufak yalnýzlýða yaprak döken sonbaharda
Vurgun yemiþ akþamlarýn þarkýlarýnda
Tüm melodileri kulaklarýnýn içinde hapsederken
Yaðmurundaki þehirlerde yýkamak tüm ruhlarý
Suskun mezarlýðýn tenha yollarýndaki ateþ böcekleriyle bakýþarak
Tüm sokak lambalarýnýn solgun IÞIKlarýna inat
Kayan tüm yýldýzlarý saklamak istercesine gölgelere sarýlmak…
Uzayan gemilerin içindeki isyan çýðlýðý
Ve kanadý kýrýk martýlar düþerken bir bir denize
Geceyi kanatan tek þeydi köpüklerden çýkan beyaz
Serkeþ akþamlarýn þarkýcýlarý söylerken þarkýlarýný
Suskunluðun kraliyet elçisiydi birkaç dakika sonra düþecek kelebekler
Esmer türküler yetimliðini korurken radyolardan
Yollar kadar uzuyordu söylenmemiþ sözler…
Boþaltýlan evlere ve terkindeki ülkelere býrakýlýyor kalanlarý
Parkasýz bir zamanýmda yaðarken kar omuzlarýma
Saymýyordum saçlarýma iz býrakmýþ zamaný
Ve daha dün göçüp giden turnalarýn geçiþlerini
Sýðýndýðým gri bulutlarýn gölgesi kapatýrken pencereleri
Birkaç kelime daha savurdum yanýmdan uçan kuþlarla
Yaðmur döverken kaldýrýmýn taþ kýsýmlarýný
Islaktý yer, gök toprak kokusunu sinesinde saklýyordu
Kerpiç evli duvarlarýn içinde gaz lambalarýndan kalan sis
Toprak hanelerde yatan insanlarýn masumiyeti
Telli duvaklý gönderilen mektuplarýn sýcaklýðý satýr satýrdý
Hançer saplanmýþ aþklar derinden iþlerken iklimlere
Kar dökümüne kalýyordu hep iz býrakan hatýralar
Çýðýrtmacý kýrlangýçlar giderken buralardan
Tavana saplanmýþ yuvalarý kaldý bir de kanatlarýndaki siyah
Karþý daðlara yaðarken bir beyaz
Taklacý güvercinler çekildi çökmeden önce gece
Ýsyan çýðlýðý atarken bir serçenin yüreði,
Gece kadar karanlýktý yarým kalmýþ kelimeler
Toprak üþürken ýlýk bir havada yaðýyordu kar
Bir sevdanýn ardýndan birikirken þiirler
Mektuplar yarým kalmýþlýðýyla pulsuz kalýyordu tüm zarflarda
Ya da ben sevmesini bilmiyorum sebepsiz yakarken bu kenti
Külüm kalsýn istiyordum giderken buralardan…
Bir de sana gizliden yazdýðým saman kaðýdýndaki mektuplar….