Atik
( Þehitlerim, Can Þehidlerim: 33 )
(Mürtedlerle yapýlan savaþta þehid düþtü)
Abdullah bin ATÝK (RA)
O, Akabe bey’atý’nda Müslüman oldu,
Bedir ve Uhud Savaþý’nda bulunmuþtu,
Bu savaþlarda çok da yararlý olmuþtu,
Yiðit, þecaatli Abdullah bin Atik’im.
Evs ve Hazrec, Ýslâmiyeti kabul etmiþ,
Yahudilerin kini bu olaya sertmiþ,
Bundan dolayý cepheleri birleþtirmiþ,
Bu cepheye çare arar yiðit Atik’im.
Hayber Yahudilerinin reisi vardý,
Ebû Râfi Selâm bin Ebû Hukayk adý,
Kendini korumak için kale yapmýþtý,
Taþ duvarlar adam kurumaz aslaným.
Râfi, Râsûlullah’ý rahatsýz etmekte,
O, fýrsat buldukça ashaba þetmetmekte,
Her gün o adamdan bir þikayet gelmekte,
Fitneci, düzenleri hep bozar yiðidim.
Çok zenginmiþ, bu Ebû Rafi denen adam,
Ýslâm düþmanýna çekinmezmiþ yardýmdan,
Kendisi dýþarý çýkmazmýþ sarayýndan,
Kaleler insanlarý korumaz aslaným.
Beþ yiðit ashap, Râfi’yi öldürmek ister,
Bunu için birlikte istiþare eder,
Râsûlullah’a “Ýzin ver, öldürelim” der,
Beþ ashaptan birisi olan Abdullah’ým.
Resûl demiþ; “Lideriniz Abdullah olsun,
Kadýnlara, çocuklara dokunulmasýn,
Davanýz sadece Abû Râfi’yle olsun,”
Râsûlullah aþkýyla giden yiðitlerim.
O, muhkem kaleye yaklaþmýþtý yiðitler,
Beþ yürekli oturup istiþare eder,
Abdullah: “Ben içeri gireceðim” der,
Korkusuzca kaleye giden Abdullah’ým.
Abdullah bin Atik, kale yanýna vardý,
Orada bulunan halk içine karýþtý,
Kapý kapanýrken halkla içeri daldý,
Ýçerde ahýra saklanan Abdullah’ým.
Kapýyý kapatýp asarlar anahtarý,
Gece sohbet eder Râfi ve adamlarý,
Abdullah bin Atik’de bekler karanlýðý,
Düþman kalesinde tek baþýna yiðidim.
Harekete geçer kapýlarý açarak,
Ýlerler açtýðý kapýyý kapayarak,
Râfi’yi ararmýþ, odalara bakarak,
Karanlýklar içinde aydýndýr yiðidim.
Râfi’nin odasýna girince seslenmiþ,
“Yâ Ebâ Râfi neredesin söyle? demiþ,
“Kim var orada” diye ürkek bir ses gelmiþ,
Sesin geldiði yere saldýrmýþ Atik’im.
Râfi: “Yetiþin odamda biri var” demiþ,
Atik, Râfi siluetine kýlýç çekmiþ,
Peþ peþe darbelerle onu yere sermiþ,
Balkondan atlayarak gitmiþti yiðidim.
Atik, balkondan atlayýnca yaralandý,
O’nun uyluk kemiði orada kýrýldý,
Acý çekerek kale kapýsýna vardý,
Bekleyen dostlarýna kavuþtu yiðidim,
O beþ yiðit, Medine’ye dönmekte iken,
“Ey Hicaz halký! Rafi öldürüldü” derken,
Sevinmiþler, surlardan yükselen sesten,
Bacaðýndaki acýyý unutmuþ Atik’im.
Râsûlullah, Atik’in bacaðýna bakmýþ,
Mübarek eliyle orayý sývazlamýþ,
Atik, acý hissetmeyip ayaða kalkmýþ,
Resûl eliyle þifa bulan Abdullah’ým.
Abdullah bin Atik, Hayber Harbi’ne gitti,
O Hayber’de büyük kahramanlýklar gösterdi,
Abdullah olmuþtu, yiðitliðin has ismi,
Mekke Fethi, Huneyn’e katýlan yiðidim.
Mürtedlerle olan savaþta þehid düþtü,
O, savaþ alanlarýnda güzel bir güldü,
Bu alemden de þehitlik nuruyla göçtü,
Selam olsun sana Abdullah bin Atik’im.
Atik’teki cesarete hayran olmak var,
O’nun gibi, bir kaleye kafa tutmak var,
Ýman uðrunda korkaklýk deðil, koþmak var,
Ahirette böyle kazanýlýr yiðidim.
Ýmanýn girdiði gönül asla paslanmaz,
Mü’minler varidata güvenip yatamaz,
Dünya malýyla cennet ki satýn alýnmaz,
Yürekte iman aþký yakmalý yiðidim.
Þair. Abdullah Yaþar Erdoðan
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.