Ýçerlek bir resim çizmiþtik geleceðe,
Derinlikleri ayýklamýþtýk yanlýþa düþmemek için;
Akþamýn esmerliðini,
Erguvanlarýn kokusunu,
Aþý boyalý duvarlarýn yýpranmýþ öykülerini,
Sözünün eri kalemlere baðýþlamýþtýk.
Fotoðraf yüzeylerine sinsice kaykýlan
Yansý sihirbazý varsayýmlarý,
Gözlerini yalandan sakýnmayan
Çala fýrçalý ressamlara býrakmýþtýk.
O köþeden bu köþeye kitap boyut,
Bir dergah öðretisine teþne duygularýn
Met-cezirlik dýþavurumlarýný
Ve de ayný görüþ açýsýna
Biraz sonra yelken kürek girecek,
Ezberlik algýlama durumlarýný,
Olabildiðince yalýn çizgilere bindirerek,
Haritamsý izdüþümlerle
Gönül sayfamýza bent eylemiþtik…
Sâhi,
Biz o manzaranýn neresindeydik
Hiç düþündün mü ?..
Hani ben kelebektim,
Sense bir çizim lâle,
Cennet Boðaziçi’nin Üsküdar yakasýnda
Gün boyunca el ele,
Uçkun bir rasadýn meþkiyle mesrur,
Sefâ Tepesi’ndeydik.
Marmara,
Derya dil ve meltem naz esintilerle
Mahmur gözlerimizin içten alýklýðýna,
Ýlk yaz çiçeklerinden,
Türk-kâri bulutlar silkeliyordu;
Bizse, tarihe not düþebilmek adýna,
Billur cam beldemizin,
O ecdat emaneti kum saatimizin,
Ön-Asya’dan batýya çaðlar öðüten
Üst emel küresindeydik...
Ödevimiz minyatürdü
Ve nice soyut cezbenin resme dönüþmesinde,
Çokbilmiþ yeni yetmelere karþý,
Ceffelkalem,
Özgün sanat hevesindeydik…
Çamlýca seyranýnda, erguvanlar altýnda,
Ele avuca sýðmaz yelpaze çizimlerle
Ustalardan yâdigar örnek iþlere göre,
Hafife aldýðýmýz ýslak imzalarýn da,
Bir hayli gerisindeydik…
Eyy Sevgili,
Aný deðeri yüksek bu müþterek eserin
Bütün haklarý senin !..?
Tek þartla kabulümdür,
Açýk yüreklilikle itiraf etmeliyiz :
Gerçekliði düzleme taþýmaksa minyatür,
Bizim kýrk yýllýk resim,
Ancak bir karikatür ...
Belki, o bile deðil,
Ne dersin ?..!