KARA SEVDAM ANKARA’M
“Sevda Kokulu Bir Ankara Masalý” Ankara’m
Kara sevdam
Dinmeyen gönül yaram.
Hasretliðim sana
Ve sende yaþanmýþlýklara.
Buluþmak
Sevdalarla
Ankara’da, yüreklerde buluþmak.
Ýlk akla gelen mekân
Ulus’ta heykel dibi.
Yürek çýrpýntýsýyla göz gözü ararken
Saniyelerin saat, saatlerin asýrlaþtýðý an.
Sanki donmuþtur zaman.
Ve bir “acaba” kaygýsý
Nasýl da yürek daðlar.
Tüm bedenin
Kalp atýþlarýna sorgusuz teslimiyeti.
Parke taþlarýyla bakýlan
Adým adým papatya falý.
Gelecek, gelmeyecek…
Ve nihayet beklenen o an.
Uzak bakýþlarda tebessüm.
Sonra ürkeksi dudaklardan
Kendince dökülen üç-beþ söz:
“Meraba, n’aber?” … falan.
Ýlk durak, birkaç adýmlýk Akman.
Siz daha nefes almadan
Anýnda dikilir tepenize papyonlu garson.
“Hoþ geldiniz, ne arzu ederdiniz?”
Kýz henüz söylemiþtir ki
Delikanlý diklenir, sahiplenir.
Zevkler bir dercesine
“Bana da ondan.”
Aslýnda garson bu duruma alýþýk.
Mevsimince bellidir gelecek olan.
Ya dondurma ya boza.
Avuçlarda terleyen bir kaþýk
Ve o hararete dayanamayan
Bir kâse dondurma.
Ya da hiçbir zaman dibini göremeyeceðin
Dudaklarda kaysaklaþan, bir bardak boza.
Ve eþliðinde
Bir ömre sayfa açan
Masum, mahcup ve davetkâr
O kaçamak bakýþlar.
Çaðýrýr fýsýldarcasýna
Çeker kendine seni
Fýçýsýyla Sakarya.
Kýzýlay’dan yorulursan Kuðulu’ya?
Varsa hâlâ dermanýn
Ýþte orda, yokuþuyla Çankaya.
Bir uçta Çiftlik, bir uçta Papazýn Baðý.
Kokoreçten mantýya.
Her köþen sevda duraðý.
Mekân dediðin ne ki?
Yitik umutlarýn ana kucaðý
Ankara’m
Kýþ güneþim, yaz yaðmurum.
Sevda çisentilerimin ebem kuþaðý.
Sen doðdun ya ömrüme
Mehtap solmuþ, güneþ batmýþ kime ne?
Düþer yollara kumrular.
Yan yana olsa da bedenler
Arada,
Ýkrarýn sükûtunca mesafe var.
Eller, ah o eller!
Sýnýrlarý aþamayan ürkek, biçare eller.
Nasýl da fazlalýktýr bedene
Yürüdükçe, büyüdükçe büyürler.
Bir ak güvercin masumiyeti
Ve serçe yürek çýrpýntýsýyla
Tutuþmaya hazýr ve coþkulu.
Daha dünden razý terlemeye.
Yürekler buram buram tutkulu.
Ve gün sevdaya gebelikte umutlu.
Yürümek var ya yürümek…
Senin caddelerinde
Seninle, sevdiðimle, yan yana
Bulutlara uçarcasýna yürümek.
Yaðmur çiselerken
Ulus’tan Sýhhiye’ye
Onca kalabalýðýn tenhalýðýnda
Kendinden geçercesine
Ýki bedende tek yürek yürümek.
Aldýrýþ etmeden
Uzayan yola, yaðmura
Ve sýrýlsýklam ýslanmýþlýða.
Gençlik Parký’ndan yansýyan
Davetkâr ýþýk oyunlarýna.
Ve Lunapark Aile Gazinosu’ndan yayýlan
Derinsi Þükran Ay naðmelerine.
“Sevemedim kara gözlüm
Seni doyunca.
Ayýrmasýn mevlâm bizi
Ömür boyunca.”
…
Yürümek var ya yürümek…
Þarkýnýn gölgesine sýðýnarak
Suskunluðun en manidarýyla
Ve gittikçe ufuklaþan sözlerden
Medet umarak Yürümek.
Yürümek var ya yürümek…
Bir avuç sevdada ölüp ölüp dirilmek.
Önünden geçtiðin Dil Tarih’in
Siyah beyaz fotoðraf tadýnda
Ihlamur kokulu göz kýrpmalarýna
Kanmadan yürümek.
Ya da gâvur güneþine inat
Muhabbet gölgesinde, sevdanýn cilvesiyle
Kaldýrýmdaki çukurlarý hiçe sayarak
Farkýndalýðýna varmadan yürümek.
Yollar uzasýn diye
Küçük adýmlara sýðýnarak büyümek.
Ve her adýmda artan cesaretle
Sevda ufkunda esarete yürümek.
Mümkün mü hayýr demek?
Zafer Pasajý’nda bir molaya.
Ve sahaf kokularýna karýþan
Her telden yansýmaya.
Bir yanda Mahur Beste’siyle
Müjganla aðlaþan Ahmet Kaya,
Diðer yanda Ümit Besen’den
Bir davet var Tahta Masa’ya.
Dinlenceler eþliðinde
Çeker Sizi kendine, köþede bir çay ocaðý.
Her ne kadar olsa da salaþ
Kuytusunda dost sýcaðý.
Neler feda edilmez ki?
Kýtýr kýtýr susamlý bir simitle
Ayak üstü sevda eþliðinde içilen
Yürek sýcaklýðýnca
Bir bardak tomurcuk çaya.
Sen ve sevdalarým.
Hasretliðim
Kasvetli bulutlarýna gizlediðim
Hülyalarým.
Sisli günlerimde tek sýðýnaðým
Sevda limaným
Ankara’m.
Dinmeyen gönül yaram.
Duy sesimi, duy ki
Açýlmasýn senle aram.
Sen varken güzeldi
Dopdoluydu Ankara.
Þimdi ýssýz.
Þimdi sensiz ve bensiz.
Biz yoksak gayrýsýndan bana ne?
Geç bunlarý geç
Þimdi ikimiz de maziyiz.
Gerisi hep bahane.
Rüyalar siyah beyaz
Buz rengi kýþ gecelerince.
Ankara, o Ankara deðil artýk þüphesiz.
Gitsem ne, gitmesem ne?
Yüreðim görmez gözle gördüðümü.
Onca kalabalýkta yalnýz ve kimsesiz
Bir baþýma.
Sessizliðim oldu sensizliðim.
Hadi çöz çözebilirsen bu kör düðümü.
Ankara bensiz, ben sensiz.
Sen ey masalsý sevdalarýn gizemli baþkenti!
Bir þarkýmsýn benim
Henüz bestelenmemiþ.
Güftesi benden
Bestesi senden.
Büyüsüne kurban olduðum.
Anla artýk iki gözüm!
Gönlüm deðdi gönlüne.
Kara sevdam
Ankara’m.
Dinmeyen gönül yaram.
Unutmadým, unutamam.
Sen de beni unutma!
Anýlarla,
An karam!
Tahsin MELAN - Frankfurt - 12.11.12
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.