Elinde uzun bir sopa kýrmýzý horoz þekerleri dizili
Mahalle mahalle dolaþýr baðýra baðýra
Çamurdan yaparken kekleri börekleri
Soluðu evde alýrdýk duyunca sesini
En þirin gülümsememizle bir kaç kuruþ isterdik
O çok sevdiðimiz horoz þekerini almak için
Nereden takýldý þimdi bu düþünce beynime
O kadar gerilerde kalmýþtý ki bu günler
O kadar eskilerden mutluluða
Ýhtiyaç duyuran neydi þimdi
Üzüp geçen acý dolu yýllar mý ?
Mahallenin küçük bakkalý gözümün önünde
Çay bardaðý ile gazeteden yapýlmýþ külaha
Ýþte çekirdeði de böyle alýrdýk o zamanlar
Aðýzda erirken damaða yaðý yapýþan
O çok sevdiðimiz çikolatayý da unutmadým
Allah’ým ne oluyor bana ?
Hiç mi yok bu günümde mutlu bir aným?
Dolabýn en ücra köþesinde beyaz bir biblo
Çok küçükken almýþtý babam
Bebek þeklinde bir melek
Verirken iþte bu sensin demiþti gülümseyerek
O gündür gözüm gibi saklamýþtým
Ama þimdi sararmýþ, unutmuþum onu
Biblom gibi beyazlayan saçlarým
Sýrlarý dökülmüþ aynamda beliren kýrýþýklarým
Bahçemde solan papatyalarým gibi
Gülüþlerim de soldu gitti
Sevgi saðanaðýnda kaybolurken þimdi çoraklaþtým
Boþuna saklama gözyaþlarýný annem
Bilmiyor muyum bana moral aþýlarken
Sessizce aktýðýný çakýr gözlerinden
Sende rüyalarýmda sarýp sarmala beni
Çekip giderken bu acýmasýz dünyada yalnýz býrakýrken
Hiç düþündün mü sensiz nasýl yok olacaðýmý?
Þimdi gelme rüyalarýma babam gelme
Ýhanetin hançeri sýrtýmda
Yýllarýn acýsý kar olmuþ saçýma
Heba edilen sevgim derin çizgiler yüzümde
Sahte suretler ile af dileyenler nefretim
Býrakýn ben terliklerimle horoz þekercinin peþinden koþayým
Oynamasýn kimse mutluluðun ayarlarý ile
Býrakýn da hayallerimde biraz olsun gülümseyeyim...